29 Ekim akşamı saat 6 civarı Baltalimanı’ndaki çekim yerine ulaştık. Çekim ekibi son hazırlıkları tamamlamıştı. 76. bölümdeki restoran sahnesi çekimi için kalabalık bir figüran grubu da çekim yerindeydi.

Bulunduğumuz dört saat boyunca çekilen sahnelerin ekrandaki karşılığı birkaç dakikaya denk geliyor. Portaxe’da çekilen restoran sahnelerinde Nehir Erdoğan, Özgür Çevik ve çocuklarla beraber dadı vardı. Son derece profesyonel çalışan ekip oldukça uyumluydu. Çekim aralarında Özgür Çevik, Nehir Erdoğan ve Mustafa Demirhan ile konuştuk.

Mustafa DEMİRHAN

Yabancı Damat nasıl ortaya çıktı?

Sayın Türker İnanoğlu’nun fikriydi. Proje tamamen ona ait.

Oyuncuların belirlenmesi nasıl oldu?

Diziyi Taylan Biraderler çekiyor. Oyuncular için öneriler yapıldı, seçimi Türker İnanoğlu ve yönetmenler yaptı.

Bir bölümün çekimi ne kadar sürüyor ve hazırlanmasındaki sıralama nedir?

Her şeyi içinde yedi gün sürüyor. Önce senaryoya göre Taylan Biraderler’in asistanları iş programı yapıyor. Sonra bizim yapım grubu mekânları hazırlıyor, sunuyor yönetmenlere. Çekimler sesli yapılıyor. Montajından sonra yayına giriyor.

Sesli çekim daha mı iyi?

Evet, maddi açıdan daha az masraflı oluyor. Zamandan da kazanıyoruz.

Dizi film nerelerde çekiliyor?

Antep, İstanbul, Bodrum, Yunanistan, Simi.

Yabancı Damat hangi ülkelerde yayınlanıyor?

Yunanistan ve Avustralya’da alt yazılı olarak yayınlanıyor.

Reytingler nasıl?

Çok iyi. Bu hafta birinciydik.

Çekim aralarında neler oluyor? Gruplaşmalar oluyor mu?

Muhabbet ediyoruz, gırgır yapıyoruz. Hiç gerginlik olmuyor. Gruplaşmalar yok. Aile gibiyiz.

Çekimler sırasında fazla tekrar yapılıyor mu?

Hayır, oyuncularımızın hepsi star. Bir provadan sonra sahneler çekiliyor.

Kamera arkasında ve önünde kaç kişi çalışıyor?

Baş ve yan roller toplam 38, set arkasında da 45 kişi çalışıyor.

Dizinin ne kadar daha devam edeceği belli mi?

Anlaşmamız 37 bölüm daha. 100 bölümle dalyayı yapacağız.

Simi’deki çekimler nasıl geçti?

İnanılmaz. Çekim yapamadık. Orada yayınlandığı günlerde dükkânlarını kapatıp gidiyorlar evlerine.

Oyuncular set dışında da görüşüyor mu?

İş erken bittiği zaman bir yerde toplanıyoruz. Yemek, eğlence gibi faaliyetlerimiz var. Bizi böyle ilk defa yakaladınız. Geceleri çalışmıyoruz. En geç 7’de paydos ediyoruz.

Kamera arkasında çalışanlar bir firmaya bağlı mı çalışıyorsunuz?

Ben Türker İnanoğlu’nun adamıyım. Diğer arkadaşlarla da ben bağlantıya geçiyorum. Dizi çekilecekse bize talimat geliyor yukarıdan, deniyor ki ekip kurun.

Ben bu projede çalışmak istemiyorum, diye seçim yapabiliyor musunuz?

Benim öyle bir lüksüm yok. Diğer arkadaşların olabilir, oluyor da. Gelip söylüyorlar. Şu ana kadar 3. sezondayız, yaklaşık 20 kişi değişti.

Çekimler sırasında en çok kime gülüyorsunuz?

Sumru yavrucuk ve Arif Erkin Güzelbeyoğlu’na.

Bütün oyuncular çekimlere zamanında geliyor mu?

Herkes işini, görevini biliyor burada. Oyuncular ekipten yarım saat sonra geliyor.

Çekimler yapıldıktan sonra izliyor musunuz?

Biz seyretmiyoruz. Özel bir vakit ayırmıyoruz. Kamera arkası izlemiyor ama oyuncular Cuma akşamları mutlaka diziyi izliyorlar.

Tek bir setiniz mi var?

Sayın İnanoğlu’nun şu an ekranlarda üç dizisi var: Yabancı Damat, Cennet Mahallesi ve Arka Sokaklar. Yeni yayın döneminde de Gülşen Bubikoğlu ile yeni diziye başlıyor. Ama biz şu anda buradan sorumluyuz.

Özgür Çevik’in ilk performansı, nasıl adapte oldu? Güçlük çekti mi hiç?

İlk dönemler biraz oldu ama şimdi çok rahat. Senaryolar üç gün öncesinden gidiyor. Ezber çekiliyor. Karşındakiler çok iyi oyuncu. Bir sefer prova alınıyor. Birazdan başlarlar zaten çekime, siz de görürsünüz. İki seferde çekim tamamlanıyor.

Şu an çekimleri yapılan sahne hangi bölüm için?

75. bölüm için ama karışık çekiyoruz. 76. bölüm de var.

Senaryo sence ilerlemeye uygun mu? Bir tıkanma söz konusu olabilir mi?

Olmaz çünkü inanılmaz hikâye geliyor. Hikâye açısından tıkanmaz.

Oyuncuların çekime hazırlanmaları ne kadar sürüyor?

Makyaj, saç ve kostümlerinin hazırlanması yarım saat sürüyor.

Kostümleri veren bir yer var mı?

Evet, sponsorlarımız var. Kostümler çekimlerde kullanılıyor, sonra iade ediliyor. Sanat yönetmenimiz Yasemin Kalaba, bu işlerden sorumlu.

Antep’teki çekimler kaç gün sürüyor, hangi sahnelerin çekimleri yapılıyor?

İki- üç gün. Fazla kalamıyoruz. Bazen günü birlik gidiyoruz. Sabah 6’da uçağa biniyoruz, 7’de iniyoruz. Sokakları, havaalanını, etrafı çekiyoruz. Antep’teki çarşımız burada, İkitelli’deki TEM Stüdyoları’na birebir kurduk. Çok büyük bir yer. Oradakiyle birebir aynı.

Antepliler’in diziye ilgisi nasıl?

Bayılıyorlar. Hiç para harcattırmıyorlar.

Kilolar arttı mı?

Evet [gülüyor]. İnanılmaz bir yemek kültürleri var. İlk gittiğimizde oturduk hep beraber. Zannediyorum ki garson gelecek, sipariş vereceğiz. Olamaz böyle bir şey, bütün kebapları, her şeyi, tatlılarına kadar diziyorlar. Ne yiyeceğini şaşırıyorsun. Oyuncular dikkat ediyor tabii ki kilolarına.

Gökhan Kırdar’ın müziklerinin kullanılması nasıl oldu?

Yönetmenler istedi. Çok da güzel oldu.

Nehir ERDOĞAN

Bu dizi film teklifi geldiğinde hangi kriterleri göz önüne alarak kabul ettin?

İçgüdüsel olarak kabul ettim. O dönem Amerika’daydım. Dizi yapmayı düşünmüyorum. Teklif geldiğinde senaryoyu bile okumadan kısa özetini okuduktan hemen sonra kabul ettim. Kimler oynuyor diye sormak aklıma bile gelmedi çünkü bu dizinin hikâyesi, yapılan diğer işlerden çok farklıydı.

Çekimler nasıl gidiyor?

Gördüğünüz gibi; yorucu, zaman zaman keyifli, zaman zaman sıkıntılı ve sürekli [gülüyor].

Çekimler dışında da görüşüyor musun rol arkadaşlarınızla?

Zaten çekim dışında çok vaktimiz geçmiyor. Haftanın altı günü, 24 saat birlikteyiz neredeyse. Dolayısıyla çekim dışında uyurken yalnız uyumayı tercih ediyoruz [Gülüyor].

Senaryo eline geldiğinde nasıl bir hazırlık yapıyorsun?

Ben okuyorum yalnızca. Genelde sette sahne çekilmeden önce hazırlık yapıyorum. Sette yönetmenin tercihleri, diğer oyuncu arkadaşların tercihleri de önemli. Ortak bir fikir çalışmasından sonra çıkıyor sahneler. Biz çok şanslıyız; yönetmenlerimiz, oyuncularımız çok usta. Onların tiyatrodan getirdikleri alışkanlıklar sayesinde her sahneyi önden konuşup, iki-üç kez prova alıp öyle çekiyoruz. Bu benim ve Özgür’ün, bu işe yeni başlayanların şansı oldu. Evde kendi kendine prova yapmaya inanmıyorum. Duygunun o ilk çıkış hali önemli benim için. Kafamda tabiî ki bir şeyler tasarlıyorum. Aklıma ilk gelen şeyi tutmaya çalışıyorum. Benim oyunculuğa bakışım bu. İlk içgüdüsel tepkim neyse onu hazır bekletmeye çalışıyorum.

Bu yoğun iş temposundan özel hayatına zaman ayırabiliyor musun?

Uyurken [gülüyor]. Ayırıyorsun elbette. Başta bir şok hali oldu. Kimseyle görüşememe hali. Bütün arkadaşlarım sitem etmeye başladılar. Onlar da alıştı buna zamanla. Yavaş yavaş kendimizi buna göre ayarlamaya başladık. Zamansız yaşıyoruz zamanı. Hiç bir zaman ben program yapmam. O gün boşluğum olursa arkadaşlarımı görmeye çalışıyorum.

Dizi film oyunculuğu mu sinema oyunculuğu mu? Arasında ne gibi bir fark var senin için?

İkisi de oyunculuk. Öyle bir ayrım yapmıyorum. Biz televizyon çocuklarıyız. Ben doğduğumda televizyon vardı. ‘Sinema sanattır, televizyon gelip geçicidir, para kazanmak içindir,’ gibi cümlelerim de yok. Onu saygısızlık olarak görüyorum. İşi bütün olarak düşündüğünde sinema senaryosu yüz sayfa, onu bir ayda çekiyorsun. Televizyon dizisinin bir bölümü yüz sayfa, onu bir haftada çekiyorsun. O yüzden bazı farklılıklar olabilir. Teknik farklar olabilir, kamera farkı olabilir. Ama oyunculuğun farklı olmamasını özellikle gözetiyorum. Dizilerin akılda kalma özelliği var. Güzel bir iş çıkardığında hafızada yer ediyor sonuçta. Sinema filminin de arşivlik olması önemli. Adının sinema filmi olması. İçinde yer alırken de oynarken de farklı hissettiriyor. Ama artık rekabet çok fazla. Televizyon herkesin evinde var. Çok daha fazla insanı etkiliyor. Bir işi yaparken ne kadar insanı etkilediğiniz çok önemli. Kendi işimi nasıl yaptığım benim için daha önemli. Ben kendim yaparken ‘Şu dizi film, şöyle de oynasam olur; bu sinema filmi, şöyle yapayım,’ gibi bir ayrım yapmıyorum.

Özgür ÇEVİK

Yabancı Damat’ta oynama teklifi geldiğinde kabul etmenin sebebi neydi?

İlk deneyimim olduğu için karşılaştırma fırsatım yoktu. Desem ki işte şu çok iyiydi bu çok iyiydi, biraz atmış olacağım. Tabii ki kadro çok iyiydi bu çok önemli bir faktör.

Çekimler süresince en çok kimden yardım aldın?

Büyük güçlük çektiğim durumlarda çok fazla yardım alamıyorum çünkü kilitleniyorum, kendi içime kapanıyorum. Alıyorum ama hani böyle direkt geri dönüşümünü veremiyorum o yardımların. İlk başladığı zaman kapanmıştım. İlişki kurmakta da güçlük çekiyordum çünkü tek düşündüğüm bundan başarılı çıkmaktı.

Yabancı Damat’ta başrollerden birindesin. Başaramazsam diye ürktün mü?

Düşünmedim. Eğer bugünkü aklım olsaydı böyle bir iş yapmamış ama piyasayı tanıyor olsaydım ürkerdim ve belki yapamazdım. Hani bir uçurum vardır ama çok inançlısınızdır ve adımınızı atarsınız ama düşmezsiniz benim de öyle bir dönemimdi. Adımımı attım ve düşmedim. Demek ki yer çekimi yokmuş. İlk etapta piyasa ile ilgili çok fazla şey bilmemem ve daha önce oyunculuk yapmamış olmam cesareti arttırdı, daha doğala gitmesine ortam hazırladı.

Müzik çalışmaların ne durumda? Yoksa oyunculuğa mı geçiş yaptın?

Asla öyle bir durum yok. Şu anda çok yoğun bir set var. Üç sene oldu. İlk seneden beri hep acele ettim albümü yapmalıyım diye. Bir şeylere başladım, çok enerji harcadım, boşa harcadım. Meğer her şey oturmamış kafamda ama ben debeleniyormuşum. Bir an önce çıkarmam gerekiyor, diye düşünüyormuşum. Biraz acelecilik etmişim.

Türk izleyicisi seni oyuncu olarak tanıyor. Müzisyen olarak tanınsaydım keşke diye bir tereddüt ya da o geçişte bir sıkıntı yaşar mıyım diye düşündün mü? Albüm yapılacak değil mi?

Yapılacak elbet. Hayır, öyle bir sıkıntım, öyle bir düşüncem yok. Avantaja daha yatkın bir durum aslında. En azından tanıyan bir kitle var. Müzisyen olduğumu bilen ama ne tarz müzik yapacağım hakkında fikri olmayan bir kitle bu.

Bir bölümde gitar çaldın, solo şarkı da söyledin.

Dizi aslında bir müzisyenin oynadığı bir dizi olarak asla düşünülmediği için hiç yer verilmedi müziğe. O bölüm sadece küçük, tatlı bir şeydi. Birinin müziğinin üstüne kurulmuş bir dizi istemiyordum. Bu dizi öyle bir şey değil, kadro öyle bir kadro değil. Benim çabam öyle bir çaba değil. Müziği ön planda tutup burada da oyunculukla bir kitleye ulaşayım da bu müzikleri kakalayayım gibi bir durum yok ortada.

Yabancı Damat’tan sonra oyunculuk devam edecek mi?

Bunu bana ilk sene sorsaydınız etmeyebilir, derdim; ikinci sene bilmiyorum, dedim; bu sene edecek, diyorum çünkü artık bir heyecan oluşuyor içimde. Bazı fikirleri veya bazı sahneleri duyduğum veya bazı senaryoları okuduğum zaman heyecanlanıyorum.

Teklifler var mı?

Var, oluyor. Film teklifi geldi geçen yaz ama uygun bir şey olmadı.

Neye göre değerlendirirsin artık, bir senaryo geldiği zaman? Nedir önemli olan?

Senaryo çok önemli bir parça bir filmde veya bir dizide. Dramatik yapısının iyi olması gerekiyor. Sonra yönetmen gelir benim için. Bu iki insana güvenerek çıktım yola. Tek yaptığım kendimi teslim etmekti. Onlar yanlış dediyse sorgulamadım, doğru dediyse kabarmadım. Sorgulamadan teslimiyet çok önemli.

Özel hayatınıza vakit ayırabiliyor musun?

Bir çok oyuncu zaten birbirini tanıyordu daha önceki projelerden. Ben de hemen hemen hepsiyle çok iyi arkadaş oldum. Çekimler dışında da görüşüyoruz. O yüzden özel hayatla dizi, iş hayatı bazen karışıyor. Biraz iç içe girdi yani. Ailemi buradaki insanları gördüğümün altıda biri kadar görüyorum hatta belki bazen onda biri kadar görüyorum.

Yunan bir damat, Türk kültüründen gelmemiş ama Türk kültürünün içinde üstelik Antep’te. Senaryo elinize geldiği zaman ne gibi bir çalışma yapıyorsun?

İlk zamanlar çok tedirgin bir şekilde okuyordum senaryoyu, nasıl yapacağım diye. Şimdi biraz daha senaryo okumaya alıştım. Senaryo okumak da öğretilmesi gereken bir şey çünkü bence orada başlıyor oyunculuk. Senaryoyu doğru okursan doğru oynama ihtimalini % 50 arttırıyorsun diye düşünüyorum. Artık rahat ve yorumsuz bir şekilde senaryoyu okuyorum. Kim kimmiş, kim neymiş benim rolüm neymiş önemsemeden. Dönüp kendi rollerime yavaş yavaş girmeye çalışıyorum çünkü çok sert girdiğiniz zaman doğaldan çok uzaklaşıyor. Büyük oynamak düşük oynamaktan daha tehlikeli bir şey. Her şeyi anlatma kaygısıyla oynayan bir adam, hiç bir şey oynamayıp da sadece bakan bir adamdan daha tehlikeli oluyor.

Yabancı Damat hakkında ne düşünüyorsun?

Eskiden çok dizi izleyen bir adam değildim. Hâlâ da değilim ama bütün dizileri az çok hepimiz biliyoruz. Hem bir tabuyu yıkmış olması, yabancı bir erkeğin Türk kızıyla evlenmesinin kabul görmesi bence bir tabuyu yıkmaktır ki evlendiği adam bir Yunan, hem de oyunculuklar bakımından bence Yabancı Damat’ın Türkiye literatüründe önemli bir yeri olacak.

İki- üç yıl daha devam ederse oynamayı düşünüyor musun?

Artık tadının geldiğini düşünüyorum ama bu benim düşüncem. Yeterli şu anda şekeri. Oynar mıyım oynamaz mıyım, bilmiyorum. Yarı yolda bırakmam gibi bir sürü faktör giriyor işin içine. Böyle değerlendiremiyorsunuz. Burada çalışan bir sürü insan, yönetmenler var. Yapımcım var bana güvenen. Türker İnanoğlu, bana ilk böyle büyük bir fırsatı sunan insan ve ben onu yarı yolda bırakmam. Ama ben tadının geldiğini düşünüyorum.

Hande Yöremen