- İstanbul Devlet Tiyatrosu
- sona erdi
Devlet tiyatrosunun oyunlarından ‘Eğer Bu Bir Film Olsaydı’ya geldi sıra. Bu aralar oyunları konularını okumadan seyrediyorum genellikle. Bu oyunu da okumadan yerleştik Özlem ile koltuklarımıza Cevahir 2. salonda. 1 saat 10 dakika süren oyun tek perde.
1992 yılının Yugoslavya’sında geçiyor. Buhranlı dönemler.. Ziriç ailesinin iki oğlundan büyük olanı anlatıyor hikâyeyi. Fotoğrafçı bir baba, terzi bir anne bir erkek kardeş ve bir teyzenin başından geçenler aktarılıyor. Burak Şentürk babayı oynuyor ve çok başarılı, anne Mine Tüfekçioğlu ve teyzeyi oynayan Gönen Aykaç da oldukça iyiler.
Dekoru beğendim. Hele ki mevsim geçişinde sahneye kar yağdırılması, gece yıldızlı gökyüzü beni çok etkiledi. Kostümler uygun, müzikler güzel.
Ancak oyun beni sıktı ve tek perde oluşuna üzülerek söylüyorum ki sevindim. Oyun çok durgundu.
Özellikle bu şekilde dura dura oynanması seçildiyse benim açımdan uygun olmamış. Sürekli oyundan koptum.
Dışarıda bir savaş yaşanırken bir evin içinde nereden hangi noktaya gelindiğini görmek insanı
hüzünlendiriyor. Oyunda sahne geçişlerinde evin büyük oğlu arka tarafta o dönemde yaşanan
olayların listesini okuyor. Bu da oyunu belgesel bir tür çalışmaya döndürüyor. Bu kadar iyi oyuncular oynamasa pek kimsenin beğenebileceği bir oyun olduğunu düşünmüyorum.
- Hande Yöremen | 23 Şubat 2016