Aşk-ı Memnu üzerinden kaç yıl geçti? Yıllardır pişirilip pişirilip önümüze konan ve sürekli Beren Saat güzellemesi ile dolu olan o işi daha fazla sömürmek için yapılmış kötü bir ‘Amerikan filmi’ gibi film.

Kıvanç Tatlıtuğ ve Beren Saat’i koyalım, ne versek yerler diye alelacele çekilmiş, üzerine pek de düşünülmemiş, özen gösterilmemiş bir senaryo.

Bazıları kabul etmekte güçlük çekse de Beren Saat iyi bir oyuncu değil. Açık saçık kıyafetler giydirip Kıvanç Tatlıtuğ ile öpüştürünce belki de istediğiniz reytinge ulaşırsınız ama asla ve asla sinemaseverleri tatmin edemezsiniz. Gerçi kaliteli bir iş yapmanın da umurlarında olduğunu sanmıyorum.

Bir sürü filmden araklanmış, benzerlikler taşıyan giriş bölümü, saçma sapan bir bavul kaybolma sahnesi, başlangıçta evliliğe dair derin bir sohbet.. Filmin gelişme bölümüne geçmeden karakterlerin hikâyesini anladım. Anlayıp anlamamak elbette önemli değil ama sürpriz ya da ters köşe yapmak istedikleri bu şey de olmamış.

Filmin içerisinde bir orgazm yarışması sahnesi var ki nasıl evlere şenlik anlatamam. Biri filmin senaristine, yönetmenine, oyuncusuna orgazmın striptiz kulübünde erotik gösteri olmadığını anlatsın. Sakın ola da orgazm ile ilgili örnek olarak kimseye izletilmesin.

Aklıma gelmişken filmde bir hava alanı sahnesi var, artık içinizden ne geliyorsa saydırabilirsiniz. Kıvanç Tatlıtuğ’un karakteri uçağa binmemiş, dışarı çıkmaya çalışıyor; adama uçağın içinde ve kapılar kapatılmış muamelesi yapılıyor.

Bu filmle ilgili olarak bir kaliteli iş yapabilecekken yer bulamayanlar, iki Kıvanç Tatlıtuğ için üzülüyorum. Hepsi harcanıyor. 

Onur Güvenatam piyasayı bu kadar ele geçirmişken hangisi daha kötü bilmiyorum; yaptığı için ne kadar kötü olduğunun bilincinde olması mı, olmaması mı?

Öylesine bile izlenecek bir film değil, boşuna vakit kaybetmeyin.

  • Hande Yöremen | 27 Kasım 2023
+ yazılar