Türk Sineması’nın Yeni Yüzü

DEMET EVGAR

Türk sinemasının son parlak keşiflerinden biri olan Demet Evgar, İstanbul Devlet Konservatuarı’ndan mezun oldu. Sinemaya geçişinden önce reklam filmleri ile televizyon dizilerinde rol aldı. Mustafa Altıoklar’ın onu fark edişiyle sinemaya geçti ve Banyo filminde başrol oynadı. Film gişe olarak çok büyük bir başarı yakalayamamış olsa da Demet Evgar, isminden sıkça söz ettirmeye başladı. Türk sineması’nda polisiye-gerilim türüyle öne çıkmış olan Beyza’nın Kadınları’ndaki başrolü bütün gözlerin ona çevrilmesine sebep oldu. Demet Evgar işine âşık, çok disiplinli ve yaratıcı. Demet Evgar, Eylül ayında ekranlarda yer almaya başlayan Erkekler Ağlamaz’da başarılı bir performans sergiliyor ve her hafta evlerimize konuk oluyor.

Demet Evgar’ı nasıl anlatırsın?

İyi bilirdik. Ne diyeyim. Daha ölmedim. Öldükten sonra onu başkalarına sormak lazım. [Gülüyor.] Elimsen geldiğince yaptığım işlerle bir kısmını anlatmaya çalışıyorum.

Oyunculuk kariyerine nasıl başladın? Seni oyunculuğa yönlendiren biri oldu mu?

Akşam tiyatrosunda Manisa’da sahneye çıktım. İçimdeki şeyi keşfetmem çok zor değildi öyle bir aileyle. Kendiliğinden oldu işte. 10 yıl oluyor daha.

Tiyatro kökenli olduğunu biliyoruz. Yakın dönem içinde çalışmaların var mı? Biraz bahseder misin?

2 Kasım’dan sonra Gece Mevsimi’ne devam edeceğiz, Kenterler’de. Gece Mevsimi’nde üç kız kardeşin en büyüğü Judith’i oynuyorum. Annemizin bizi 10 yıl öncesinde terk edişinden sonra evin annesi gibi oluyorum. Bir de sürekli kızının adını sayıklayan anneannemiz var. Aralık’ta da Anna Karenina başlıyor. Şimdi onun provalarındayız.

Sinema senin için ne ifade ediyor?

Çok geniş bir anlatım dili. Her şeyiyle küçük bir dünya işte.

Banyo filmi oldukça ses getirdi. Bu filmde rol almaya nasıl karar verdin? Çekimleri nasıl geçti?

Çok da ses getirmedi aslında. [Gülüyor.] Mustafa [Altıoklar] aradı, gittim. Senaryoyu okudum, hoşuma da gitti, oynadım. Çekimler zevkliydi tabii. Ama hani anneler ikinci çocuklarında daha bilinçlidirler ya onun gibi.

Ardından Beyza’nın Kadınları geldi. Neden bu rol için seni seçtiler?

Bunun cevabını ben veremem. Yerinde olmaz ki. Başkasına sorulması gereken bir soru bu. Uygun olduğumu düşündüler herhalde. Mustafa Altıoklar, daha önce fark edilmemiş oyuncuları keşfetmekte çok başarılı.

Beyza’nın kadınlarındaki rolün için nasıl bir ön hazırlık yaptın?

İki ay süresince doğaçlayarak filmdeki her rolü elimden geldiğince yapmaya çalıştım. Elimde iyi bir rehber de vardı tabii. Mesela Rabia rolü için mevlevihaneye gittim ve orada gözlemler yaptım. Canlandırdığım rollerin ruh halleri üzerinde araştırmalar yaptım.

Filmde canlandırdığın karakterler içinde sana en yakın olan hangisiydi?

Çok uzak fazla yakın. [Gülüyor.] Karışık konular bunlar. Birinden biraz, birinden biraz, bazen hiç.

Sence Türk sinemasında son dönemde gerilim ve korku filmleri furyasının başlama sebebi nedir?

Bu zamana kadar yapılmadığı için artık denenmeye başlıyor.

Erkekler de Ağlar, nasıl bir dizi film sence? Rolün hakkında ne düşünüyorsun?

Samimi, gerçeğe olabildiğince yakın olmaya çalışan bir dizi. Çok severek oynuyorum.

Çekimler nasıl geçiyor?

Gerçekten çok zevkli. Film seti gibi çoğu zaman. Herkes işini biliyor ve çok seviyor. Set ekibi ve oyuncular arkadaş gibi. Ben çok huzurluyum sette.

Popüler olmak senin için ne ifade ediyor?

Popüler olmak için özel bir çalışma yapmıyorum. Benim için önemli olan oyunculuk. Yaptığım işte başarılı olduğum sürece devam edeceğim. Oyunculuğu popüler olmak için değil, işim olduğu için yapıyorum. Popülerlik, yaptığım işin önüne hiç bir zaman geçmeyecek.

Bundan sonraki projelerin neler?

Var birkaç tane. Projeleri değerlendiriyoruz. Netleşmedi henüz.

Sürekli işten bahsettik. İş yaşamın dışında neler yapıyorsun? Hangisini diyenlerdensin? Eğlence dediğin arkadaşlarla evde geçirilen sakin bir akşam mı yoksa dışarıda geçirilen zamanlar mı?

Spor yapıyorum. Arkadaşlarımla, ailemle vakit geçiriyorum. Bazen öyle bazen öyle ama genelde ev toplantılarını tercih ediyorum.

Dışarı çıktığın zaman ne tür mekânları tercih ediyorsun?

Valla havama göre. Çok da vaktim olmuyor zaten.

En sevdiğin mezeler, içkiler [alkollü/alkolsüz] nelerdir?

Patlıcan gömme, beyaz peynir, kavun, deniz börülcesi. İçkilerden de rakı, yerine göre de değişiyor tabii.

Sinema filmleri çekiyorsun. İyi bir oyuncusun. Peki, iyi bir izleyici misin? Ne sıklıkla sinemaya gidiyorsun? Tercih ettiğin türler hangileri?

Teşekkür ederim. Olabildiğince. Zaman zaman her akşam. Zaman zaman 1–2 hafta giriyor araya ama seviyorum tabii. Her türlü olabilir.

İşte budur, dediğin filmler hangileri?

Kendi türünde tabii; Sekreter, Living Las Vegas, Testere, Çölde Çay.

Başucu kitapların var mı?

Mesnevi ve o ara ne okuyorsam. Bir kaç oyun kitabı, şiir kitabım tuvalettedir genelde.

Kimlerin albümlerini dinlemekten zevk alırsın?

Sezen Aksu’nun ve Duman’ın albümlerini dinlemekten çok zevk alıyorum. Özellikle de caz severim ama genelde bütün tarzları denerim. Dinlediğim çok albüm var.

Yoğun çalışma temposu içinde kişisel bakımına nasıl bir özen gösteriyorsun? En çok hangi çeşit ürünleri kullanıyorsun?

İyi temizleyiciler, vücut kremi. Temizlik en iyi bakımdır bence.

Teknoloji ile aran nasıl? Senin için telefon dışında vazgeçilmez olan teknolojik bir ürün var mı?

Pek iyi değil. İşime yaradıkça evime alıyorum.

Yaşadığın mekânda önceliği neye verirsin? Konforlu olması mı, lüks olması mı önemli?

Rahat ve huzurlu olmasına ve beni yansıtmasına.

Araba ayağımı yerden kessin yeter, diyenlerden misin? Yoksa araba senin için başlı başına bir zevk mi?

Araba önemlidir bence. Ama arabam da yok, ehliyetim de. En yakın zamanda ehliyet alacağım, umarım. Dizide çok hızlı araba kullanan bir kadını oynuyorum. Araba kullanmaya bayılıyorum.

Sinema dışında özel ilgi alanların var mı? [puzzle, maket, koleksiyonculuk vs. gibi klasik olmayan hobiler.]

Dans, yazı, müzik, fotoğraf. Hem çekmek hem poz vermek.

Bize zaman ayırdığın için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

Hande YÖREMEN