
Yaşamadan anlaşılmayacak bir duygu bu, bazen aşk için kullanırdım bu tanımlamayı ama aşk; karşı taraftan dinlediğinde kıyas yapabileceğin bir şey, mutlaka benzer tarafları olan ilişkiler vardır hayatımızda ve buna benzer milyon tecrübe.
2 Eylül’de bir kızım oldu, ‘Öykü’ adı, daha nefes alır almaz dünyanın kötü tarafı gösterdi yüzünü hastalıklar terslikler derken onu kucağıma 10 gün sonra alabildim. Şimdi gayet sağlıklı, ne de olsa benim kızım o, yendi her şeyi ama annelik başka bir şeymiş, yaşamadan anlatılmazmış, hoş şimdi de anlatamam ya o ayrı. Artık bir anneyim ben. Henüz kızım, anne diyemiyor ama anneyim çünkü kızım diyebiliyorum.
Bile bile kendime ne büyük bir korku yarattım ben, sadece ben değil tabii ki sevgilim de katkıda bulundu ama artık korkusuzluğum ve gözü karalığımla övünen ben kendime zayıf bir nokta yarattım. Ağladığında içimde bir şeyler acıyor mesela, o yemek yese ben doyuyorum, uyutmasa bile uykusuz değilim. Annelik güç verirmiş, doğru.
Evlilikten gözü korkan bir çoğunluk evlenip çocuk yapmayı asla başaramam, diyen büyük bir çoğunluk var etrafımda. Tek eşliliği banal bulanlar da var ya da güvenini hayata ilişkilere karşı kaybetmişler. Ben de yaşadım kırık aşklar, ben de özgürlüğüme ket vurur sandım evlilik ama bana büyük ikramiye, bir de bonus çıktı.
Gerçekten inanınca oluyormuş demek ki, hayat bana hâlâ mucizeleri olduğunu gösterdi mesela , inancımı yitirdiğim anda hem de. Bebeğime bakıyorum da ne kadar şanslı; Her şeyden önce bir Aşk bebeği, etrafında o yirmili yaşlara geldiğinde bile rock konserine gidecek ellilik delikanlılardan oluşan bir amca
grubu, kadınlık ve ilişkiler hakkında muhteşem bilgilere sahip teyzeleri, hayatını güzelleştirecek anne ve babası, muhteşem bir düğünde nedimelik görevi bekliyor onu ve annelerin o klasik lafı pek doğruymuş “Anne olunca anlarsın!”
Anlıyorum, ne acıdır ki ve ne mutlu ki..
O kadar sorumsuz davrandığım zamanlar çektiğin sancıları anlıyorum Anne, senin için ne kıymetli olduğumu hep söylerdin ama yaşamadan anlaşılmıyormuş be Anne. Ne kahrımı çektin güzel annem.
Şimdi bu yazıyı okuyan ve anlayan herkese en az benim kadar mutlu olacakları bir hayat diliyorum.
Geri döndüm yine yazıyorum
- Tuana Eray Baran | 06 Ekim 2008