+ yazılar

Her hafta yazı yayınlandıktan sonra olumlu veya olumsuz yanıtlar gelir, hafta başı da yine yorumlar geldi okuyuculardan. İşte geçen haftaki Çeşme & Alaçatı yazıma G.S’nin yorumu.

‘’Kardeşim Çeşme – Alaçatı da artık iyice Bodrum’a benzemiş. Vıcık vıcık lumpen yerli turizm. Türkiye’de her neresi bakir otantik Ege tatil yeri ise gidip hemen sömürüp  bo…nu çıkartalım hep birlikte. Fiyatlar da kalabalık ile aynı oranda uçmuş. 100 ₺’ye bize ranzalı asker kışlasına benzeyen iğrenç bir oda gösterdiler. Arabada kalıp sabah da erken kaçtık Çeşme’den resmen.

Şimdi Ayvalık’tayız ama öncesinde Marmaris Karabük’te sonra da SYMI, Rodos’taydık. Marmaris şehri taş yığını olmuş çoktan. Sadece white trash (beyaz cop) dedikleri çulsuz İngiliz turistlerin en ucuz birayı arayıp litre litre içtikleri bir yer haline geldi. Ta en uzak burnu Karabük’e gittik. Sonra da Datça’dan karşıya SMYI ‘ye geçtik. Sakin kafa dinledik, bol bol zeytinyağına ekmek bandık, uzo içtik, denize girdik. Ayvalık Artur’a benzer bir beklenti ile geldik ama burda bile plajda eller havaya. Gerçekten artık dayanamıyorum bu eller havaya zihniyetine. Yok kafa dinleyelim diye sessiz sakin bir plaja gideyim desen orda da fiyatlar fahiş. İddia ediyorum yurt dışında çok daha ucuza çok daha huzurlu bir tatil yapabilirsin. Ondan da üzüntüm yerli sermayenin yurt dışına kaçması. Zaten SMYI’de Ferit Şahenk’i bir de Sabancı’dan birilerini de gördük. Türkler çoktan keşfetmişler ama bo…nu çıkartmak zor. Bütün işletmeler aile işletmesi. Sabah tekneyle koylarda gezdiren teknenin sahibini akşam kardeşinin restoranında meze dağıtırken görüyorsun. Butik kalmış. Rodos biraz daha gelişmiş bir yer tabii. Ama orda da yine gittiğimiz plajda sessiz sakin ucuz ve köhne bi restoranda deniz kenarında harika ev yapımı patates kızartması, Yunan salatası ve bira hüpletiyoruz.

Neyse işte böyle üzüntüm ve hayal kırıklığımı paylaşmak istedim kardeşim.

Sevgiler’’

Düşündüm de G.S. gerçekten doğru söylüyor ama yapacak bir şey yok gibi, devamlı büyüyen ve gelişen toplumlarda ender rastlanan bir durum değil mi? Yapacağımız en doğal şey çevremizi bilinçlendirmek olsa gerek.

Alaçatı yazımı Babylon’un şık ortamında yazarken aceleden balığına ve mezelerine doyamadığımız FERDİ BABA Restoran’ı atlamışım bir anda. Ilıca’dan gelirken Alaçatı Meydanındaki otoparklara girmeden hemen sağdan girdiğinizde çıktığınız yokuşun sonunda bulunan FERDİ BABA’da gerçek anlamda oldukça makul fiyata ziyafeti yaşıyorsunuz. Hani o Dalyan daki fahiş fiyatlarla hiçbir alakası yok buranın çeşit aynı lezzet belki de daha fazla. Öncelikle her ne kadar gece karanlığında gözükmese de burada manzara fevkaledenin fevkinde. Ne diyebilirim arkadaşlarımın ısrarı ile gittiğim FERDİ BABA‘yı gerçekten başarılı buldum. Aklınızda bulunsun. Tokoğlu Mah. Demirdağ Sok. Alaçatı. 0232 716 81 51  www.ferdi-baba.com 

Bu  arada gelen emailde  G.S. bahsediyor ya konaklama için fiyatlar fahiş diye. Geçen hafta da belirttiğim Altınyunus’ta buluan ARİNNANDA (www.arinnanda.com) ve Alaçatı’nın sessiz sokaklarında bulunan  NARÇİÇEĞİ’ni (www.narcicegialacati.com) es geçmeyin.

Ramazan’ın başlamasıyla telefonuma nereye iftara gidelim sorulu mesajlar geliyor. Bu sorulara ilk cevabım her zaman keyifle ayrıldığım Caddebostan Hayal Kahvesi olacak. CKM içinde açıldığı günden beri kalitesinden ödün vermeyen mekan Ramazan ayı için özel olarak iftar menüsü hazırlamış. İftar tabağında aklınıza gelebilecek kahvaltılıklar, çorba, ana yemek olarak Bonfile İskender, Körili Tavuk, Çoban Kavurma, Pilav veya Makarna garnitürü ile birini seçebiliyorsunuz. Tatlı, sınırsız çay ve su yanında bir adet meşrubat sunuluyor. Kişi başı 35₺ olan bu menü için Caddebostan Hayal Kahvesi’nin tel: 0 216 467 03 87

Avrupa Yakasında ise İstanbul Modern’i tavsiye ediyorum. Müze kapalı olsa bile iftar grupları için saat 18.00 ila 20.00 arası açık olacak Sergi geziminden sonra muhteşem bir manzarada deniz ile iç içe iftar keyfi yapılacak. Ne güzel olur şehrin iki yakasına karşı ışıl ışıl bir ortamda yemek yemek. Fiyat olarak 65 ₺ ila 75 ₺ arasında www.istanbulmodern.org 0 212 334 73 00

Şehir Tiyatroları Ramazan’ın ilk haftasında bir güzellik yapıp sezon  içerisinde ses getiren üç müzikalini  bu hafta seyirciye sunmaya başladı. Cumartesi akşamı iftarımızı Teşvikiye Saray da açtıktan sonra (illaki rezervasyon şart  0 212 236 16 17) Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda Musahipzade Celal‘in yazdığı Engin Alkan’ın yönettiği ‘İstanbul Efendisi‘ adlı oyunu izledik. 24 kişilik kalabalık kadrosu ile keyifli bir akşam yaşadık diyebilirim. Kızına uygun bir damat adayı bulmak için, dönemin batıl inançlarına bel bağlayan bir babanın gülünç durumları anlatılıyor. Müzikal tadında çalgılı türkülü güzel bir oyum. Hafta içinde 26 Ağustos’ta Lüküs Hayat, 29 Ağustos’ta Kabare adlı oyunlar sahnelenecek. Saat 21.00’da başlayacak oyunlar için. www.ibb.gov.tr/sehirtiyatrolari nı tıklayın.

Harbiye Açık Havada sezon finalini Ajda Pekkan ile yapalım, dedik. Perşembe akşamı inanılmaz bir kalabalığın oluştuğu Açık Havadaki koridor taşlarına kilitlendik. Kilitlendik çünkü yerimizden kalkarsak bir  daha yeri bulmak da imkansız olacaktı. Gecede ara verilmeden konsere devam edilmesi yerinde karardı ve saat 21.30’da sahneye çıkıyor Ajda beyazlar içinde basın mensuplarının flashları eşliğinde ilk şarkısı söylüyordu. İlerleyen bölümlerde arka plandaki fonda Ajda’nın zaman tünelinden çıkmış misali fotoğraf kareleri ile Bir Garip Yolcu’dan başlayıp Boş Sokak’a kadar neredeyse tüm klasik şarkılarını yorumladı. Arka planda fotoğraf karelerinde ciddi pozlar veren kadının sahnede cıvıl cıvıl duruşu bir başka idi. Kah seyirciye kah sahne kenarında bulunan LG ekranlarına bakarak yorumladığı şarkılar ile 06 Haziran’da izlediğim konserinden daha sükseli ve güzel bir konser sergiledi. Kimler Geldi Kimler Geçti’de sahne alan Tarkan gecenin sürprizi idi. Harbiye Açık Hava bir anda binlerce insanın çığlığıyla şenlendi. En son Nisan ayında Longtable’da karşılaştığım Tarkan’ın saç stili ve bembeyaz dişleri bana biraz yapay geldi ama yorumladığı şarkılarla Ajda’nın sürprizi olarak tarihe yazıldı. Bu arada Ajda Pekkan 26 Eylül’de Fenerbahce True Blue’da sahne alacak.

Ramazanın başladığı şu günlerde konserli geceler hızını keser gibi olsa da Ramazan Bayramı sonrası. Turkcell Kuruçeşme Arena’da konserler devam edecek. BKM’nin organize edeceği 24 Eylül’de Anadolu Ateşi, 25 Eylül’de Sezen Aksu, 26 Eylül’de Zülfü Livaneli, 27 Eylül’de ise Suzan Kardeş sahne alacaklar. Bilet için www.biletix.com.tr tıklayalım.

ÇEMBERİME TAKILANLAR

1)     Kanal D’nin yeni dönem tanıtım filmi.

2)     Akın tarafından yorumlanan Adrenalin adlı şarkı ile Pınar Aylin’in yeni şarkısı Şaşkın’ın girişi.

3)     Salı gecesi Perestroyka’daki parti ile Sortie’de ‘Beautiful İstanbul with Ozan Doğulu‘ gecesi ve sürpriz Kenan Doğulu.

4)     Gecce gecesinde sahne alan Ayşe Özyılmazel’in sözlerini yazdığı ve söylediği şarkı ‘’ Gecce ‘’. Özel olarak hazırlanmış tek şarkılık CD’yi kaç gündür arabada durmaksızın dinliyorum.

5)     Akaretler’de bulunan ‘Der Die Das’ masalarda bulunan el fenerleri.

6)     Halen olumlu tepkiler GÖKÇEADA ile ilgili yazımı yazının altında buluna arşivde 10.08.2009 tarihli 307. yazımda bulabilirsiniz.

7)     Burcu Güneş’in Seyhan Müzik etiketiyle piyasaya çıkardığı ‘SİHİRBAZ’ adlı albümün çıkış parçası ‘Gözlerinde Bıraktım Aşkı’ tüm versiyonları gibi albümdeki diğer parçalarda keyifli başarı grafiği yüksek olacak bir albüm. www.burcugunes.com

8)     Şaşkınbakkal Schlotzsky’s’in yenilenen bahçesi.

9)     Erenköy HEPPET’in leziz spesiyalleri.

10)  Hafta ortası uğradığım İkitelli deki yeni alışveriş merkezi 212 epey büyük ama çoğu mağaza daha açılmamış. Ekim ayı içinde şekillenir her halde www.212istanbul.com İçeride Carrefour ve Praktiker yanında bilimum mağazalar göze çarpıyor.

HEPİNİZE İYİ  HAFTALAR..

  • Caner Ural | 24 Ağustos 2009
+ yazılar