Geçenlerde bir arkadaşın doğum günü vardı. Yine telefonum çaldı. Bilirkişiyim ya ‘’Nereye gidelim?‘’ diye. İstanbul büyük şehir hele arada deniz olunca buluşma noktası zor oluyor.
Genelde Nişantaşı orta nokta oluyor diye düşünürken kalabalık toplulukla iftar vakti Edirnekapı’da bulunan ASİTANE’de buluşduk. Aslında isim bana yabancı değildi. Dönem dönem mailbox’ıma bilgi e-mailleri geliyordu ama gitmek bir türlü kısmet olmamıştı. İçeri girince muhteşem bir ortam ile karşı karşıya kaldım bir anda.
Kariye Caminin hemen yakınında Ramazan ayının geleneklerini yaşacağınız güzel bir mekân ASİTANE. Osmanlı mutfağının unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerini yeniden günümüze sunan mekânda anlatılmayacak kadar güzel spesiyalleri bir anda buluyorsunuz masanızda. Havanın güzel olması neticesinde şık bahçesinde Fasıl grubundan dinlediğimiz sanat müziği şarkıları eşliğinde Kavata Çorbasını yudumladık. Diğer çorba çeşidi de Soğuk Toyga Aşı idi. İftar kahvaltısı ve ortaya sunulan soğuk çeşitler olarak Vişneli Yalancı Sarma, Lor Peyniri Salatası, Domateste Köz Patlıcan, Zeytin Piyazı aklımda kalanlar. Ana yemek olarak Fodula denilen ekmek dolmasını tercih ettim, küçük yuvarlak ekmeğin içine soslu kuşbaşı et mükemmeldi. Tatlı tabağı, hoşaf ve karışık şuruplar gerçekten güzeldi. Osmanlı saray mutfağının bu güzel lezizlerini ağız tadıyla bir çırpıda yedik. Ağaçlar altında zengin bir servis ile sunulan iftar yemeği muhteşemdi, diyebilirim. Hele finalde pasta ile sunulan tavşan kanı çayın tadı halen damağımda. Yemyeşil bahçesinde güzel havalarda dostlar ile buluşulabilecek nadir mekanlardan ASİTANE. Soğuk havalarda kapalı bölümü de özel toplantılar için birebir. New York Times Ekim 2006 daki sayısında ASİTANE den ‘’Burada yemek canlı bir tarih dersi,‘’ diye başlık atmış. Her gün 11.00 ila 24.00 arası açık olan mekanda Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzik olan mekanda davet ve organizasyonlar için farklı menü seçenekleri sunuluyor. ASITANE’ye gelirken bir anda zaman tüneline girmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi arabalar her ne kadar yeni model olsa da evler daracık sokaklarda eski zaman misali. www.asitanerestaurant.com 0 212 534 84 14 Kariye Camii Sok. No.6 Edirnekapı.
ASİTANE den çıkınca arabaya yönelirken hemen yanında bulunan KARİYE OTELİ dikkatimi çekti. Tarihi bir merkezde Osmanlı zerafeti ile modern otelcilik anlayışı birleştirilmiş bir butik olarak Kariye Müzesinin yanında faaliyet gösteriyor. Otel 19. yy sonlarına ait bir köşkün onarılması sonucu hizmete açılmış.Klasik konak tarzında dekore edilen otelde 22 oda, 2 deluxe oda, 2 suite ve bir adet Köşk Suite olarak 27 odadan oluşuyormuş. Otelde tam anlamıyla tarih ile iç içe bir bölgede Kariye Müzesi, Tekfur Sarayı, Kastoriya Sinagogu ve Rum Ortodoks bunlar sadece bazıları. www.kariyeotel.com 0 212 534 84 14
Onu sahneye çıktığında her daim keyifle izlerim. Bazen sırf o ve arkadaşları için gideriz çoğu insanlar gibi Çapamarka gecelerine.. Geçtiğimiz yıllarda Cahide’de şimdilerde de Aljamal de Drag queen’lik yapan hepimizin tanıdığı Hala’dan bahsediyorum size. Güler yüzü samimi kişiliği ve şen haliyle tanırız Halamızı. Hafta içi iftar saati değişik bir mekânda orucumuzu bozalım diye. Cihangir Akyol’da bulunan Halamızın sahibi olduğu ALEM-İ ATİ 101 Restorandaydık. Bambaşka bir kimlikle çıktı karşımıza Halamız. Gerçek kimliği Atilla Beyazıt olarak normalinde İstanbul Üniversitesi Türk Musikisi Temel Bilimler Bölümünü bitirmiş. Aynı zamanda Mevlana Eğitim ve Kültür Derneğinin kurucu üyesiymiş. Bir anda şaşırmadım, dersem yalan olur. O koskoca şirin insan konuşurken o kadar kibar o kadar içten ki gecelerde uzaktan selamlaşsak da yakınlaşınca daha sevecen olduğu kanısına vardım. Halamız, kısaca Ati yılbaşından beri Akyol’da bu şipşirin mekanda kendi elleri ile hazırladığı adeta ben bilirim diyenlerin tarzı yemeklerini misafirlerine sunuyor ama her akşam ALEM-İ ATİ’den saat 21.00 civarı ayrılıp onu tanıdığımız yer olan Çapamarka gecelerine gidiyor.
ALEM-İ ATİ sımsıcak küçücük bir restoran takribi 20-25 kişiyi bir anda ağırlıya biliyor. Kırmızının hakim olduğu duvarlar, altın varaklı mobilyalar, eski radyo ile adeta küçük bir Cahide havasında. Girişteki muhabbet kuşunun sesi ile inliyor mekan. Ev ve iş yerlerine paket servisi yanında Catering hizmeti de sunuluyor. Arkadaşlarımdan methini duyduğum mantısı yanında Ramazan gecesinde yediğimiz kahvaltı tabağı yanında enfes çorbası, etli dolma çeşitleri, zeytinyağlıları özellikle ilk kez tattığım Hala’ya özel fasulye kızartması yanında sütlacı mükemmeldi. Şimdi diyeceksiniz biliyorum ‘’Her mekâna çok güzel diyorsun,’’ ama ALEM-ATİ 101 yemekler gerçekten çok leziz ve çok uygun fiyata. Yolunuz Cihangir’e düşerse veya oralarda çalışıyorsanız ALEM-İ ATİ 101 tam size göre. Lütfen kendinizi özellikle midenizi bu güzellikten mahrum bırakmayın. www.alemiati.com Akyol Cad. No.37/A Cihangir 0 212 293 21 01 ama giderken illaki rezervasyon yaptırın.
2009 Yazında ÇEMBERİME TAKILANLAR
1- Gökçeada’da geçirdiğim 3 günlük sakin ve güzel tatil.
2- Salı geceleri Perestroyka ve Sortie partilerine yetişebilmek.
3- Serdar Ortaç’ın bize hediye ettiği Ajda Pekkan’ın yorumladığı Resim adlı şarkı.
4- Bodrum’da kaldığım sürece her gece gittiğim Marina Yatch Club’ta Zeynep Casalini, Sibel Tüzün ve Fatih Erkoç geceleri.
5- Kıbrıs’ta keşfettiğim Girne’ye 2.5 saat uzaklıktaki Dipkarpaz’ın denizi
6- Ayvalık Cunda Adasının geçen yıllara oranla daha da kalabalıklaşması.
7- Ağustos sonunda Taşkışla‘da İstanbul Fashion Days 2009’da izlediğim Mehtap Elaidi‘nin defilesi. www.elaidi.net
8- Alaçatı girişinde bulunan Cafe De Sohbet de yediğimiz Demet Zenger’in elleri ile hazırladığı kahvaltı.
9- Çubuklu Hayal Kahvesi’nin Cuma konserleri.
10- İstanbul Modern Cafe’nin denize hakim balkonunda iki kıtanın arasında iç içe yenilen yemek.
HEPİNİZE İYİ HAFTALAR..
- Caner Ural | 07 Eylül 2009