Uçan Melekler, Ekip 1 ve Arka Sıradakiler yapımları ile tanınan Türk oyuncu

Kendinden bahseder misin? Oyunculuğa nasıl başladın?

Selamlar! 89 doğumlu ve İzmir’liyim. 9 Eylül Üniversitesi GSF Sinema- Tv bölümünde okurken bu sektöre adım attım desem sanırım yalan olmaz. Aslında kamera arkasında başlayan serüven Birol Güven’le tanışmamla kamera önüne taşındı.

Yaptığın meslek ve dönemindeki meslektaşların hakkında ne düşünüyorsun?

Oyunculuğu seviyorum. Biz istediğimiz zaman farklı hayatlara sahip olabiliyoruz, bir başkasının kimliğine bürünebiliyoruz. Bu sıkıcı hayat düzeni içinde yaptığımız meslek şans olsa gerek☺

Meslektaşlarım hakkında genel yargılara sahip değilim. Çok sevdiğim, hayatımın parçası olan oyuncu arkadaşlarım da var, tanıdıkça ve hırslarına şahit oldukça hayatımdan çıkarttıklarım da. Ben bu durumun yaptığımız  meslekle alakası olduğunu düşünenlerden değilim, kişilik meselesi olarak bakıyorum duruma.

Bu aralar bir meyve suyu reklamında seni izliyoruz. Reklamlarda yer almanın avantajları var mı?

Reklam sektörünü seviyorum. Hem iş yükünün hafifliği, hem yapılan işin kalitesine önem verilmesi, yaptığım işi daha çok benimsememe sabep oluyor. Hep de iyi markalarla çalıştım, umarım hep böyle devam eder☺

Marmara Üniversitesi’nde Sinema Televizyon okudun. Kariyer planlaman ağırlıklı olarak hangi yönde olacak? Yönetmenlik, oyunculuk..

2 sene 9 Eylül sonrasında yatay geçişle Marmama GSF☺ Aslında küçüklük hayalim hep iyi bir sanat yönetmeni olmaktı. Belki biraz sert bir yaklaşım olacak ama her şeyi içine girip gördüğünüzde anlıyorsunuz, bu işin arkasında çalışan herkes modern kölelik yapıyormuş gibi geliyor artık bana.

Şansa inanır mısın? Hayatında şans olarak değerlendirdiğin dönüm noktaları oldu mu?

İnanmaz mıyım!! Yaptığımız bu iş kelimemin tam anlamıyla ‘şans’ faktörüyle dönen bir iş. İstediğiniz kadar güzel istediğiniz kadar yetenekli olun. Eğer doğru zamanda doğru yerde ve doğru insanlarla çalışmıyorsanız yaptığınız iş, sandığınız kadar sizi yukarılara çıkarmayacaktır. Benim şansım Birol Güven’le tanışmaktı. Onun sayesinde İstanbul’a taşındım, hayatımı kurdum, imkanım oldukça hayal ettiğim şeyleri yaptım. Bu şans değil de nedir☺

Sence özellikle kadınlar için oyunculuğun yaşı var mı? Yaşı ilerleyenler için tehlike çanları mı çalıyor?

Güzellik gelip geçici derler aslında doğru da söylerler. Bazı insanları 40-50 yaşından sonra televizyon da tanımaya başlıyoruz. Yani iş yapma durumu yaşla doğru orantılı olmuyor. Fakat biz millet olarak ekranda güzel kızlar, yakışıklı erkekler görmeyi seviyoruz. O yüzden yaş ilerledikçe o çanlar çalmaya başlıyor diyebiliriz.

En beğendiğin filmler ve oyuncular hangileri?

The Closer hiç sıkılmadan yüzlerce izlediğim nadir filmlerden. Kadınım ise, Natalie Portman. İnanılmaz bir yetenek! 

Çalışmadığın bir gününü genel olarak nasıl geçirirsin?

Ben bir reklam ajansında çalışıyorum. Ama aynı zamanda oyunculukta yapıyorum. O yüzden çok fazla boş vaktimin olduğunu söyleyemem.

Sosyal medyayı kullanıyor musun?

Facebook, twitter ve İnstagram hesabım var. Aralarında en yoğun kullandığım instagram☺

Magazinin bu işlerdeki önemi nedir? Magazin basınının faydalı olduğuna inanıyor musun?

Tanınma açısından tabi ki.. Ama gereksiz yıpratma ve özelinin kalmaması bir sonraki adım. İşte o çok tehlikeli geliyor.

Takıntıların var mı? Nazara inanır mısın? Uğurlu eşyan var mı?

Çok belirgin takıntılarım yoktur. Nazara inanırım. Kötü elektrik aldığım insanların yanında direkt enerjim düşüyor. Uğurlu demeyeyim ama özel eşyalarım var. Hepsinin bir hatırası var çünkü☺

Sporla aran nasıl? Hangi takımı tutuyorsun?

Yüzme favori sporum. Hatta dün yaz yaklaşıyor diye düzenli spor hayatıma tekrar başladım. Fanatik olmasam da babadan dolayı doğma büyüme Fenerbahçe’liyim.

Dünyada en çok nereleri görmek istiyorsun? Neden?

İşte benim hayata geliş sebebim! Hayatımda en zevk duyduğum şey seyahat etmek. Hiç ayırım yapmadan dünyadaki her noktayı, her şehri görmek istiyorum! Ama en yakın tarihlisi Los Angeles☺

Aşkın hangi halindesin? Aşk seni yerden yere mi çarpar yoksa sen aşka kafa mı tutarsın?

Karşımdakine bağlı.. 

Aşk insanı değiştirir mi yoksa aşk, insanın içinde gizli kalmış şeyleri mi çıkarıyor? Hani bazen derler ya aşk seni çok değiştirdi. O gerçekten bir değişim mi yoksa biri geliyor, bir yerine dokunuyor da zaten var olan bir şey mi çıkıyor ortaya?

Eksik şeylerini tamamlıyor bence. Sen de olmayanları görmeni sağlıyor. Hiç kimse aşk uğruna değişmez. Şekil değiştirir ama içi aynı kalır. O yüzden – benim için şöyle değişti, benim için bunu yaptı- lafları bana hep anlamsız gelmiştir.

Ben de seni bolca öpüyorum. En kısa süre içinde görüşmek üzere..

Asıl ben teşekkür ederim.

Twitter: yektaoncel

Facebook: Yekta E. Öncel

İnstagram: yektaoncel

  • Hande Yöremen 03 Nisan 2013