Kanal D’de yayınlanan Küçük Ağa verdiği mesajlar itibariyle beni düşündürüyor.
Küçük Ağa, malumunuz başladığı günden beri reyting listelerinde bir numaradan inmedi. Ta ki bugüne kadar ama asıl konumuz bu değil. Benim kafamı kurcalayan başka konular var. Bir ağanın oğluyla, şehirli bir ailenin kızının evliliği 10 yıl sonra yıkılıyor, şiddetli geçimsizlik diyelim. Bu evlilikten Küçük Ağa Mehmetcan dünyaya geliyor. Buraya kadar bir sıkıntı yok. Bundan sonrasına dikkat!
Ali ve Sinem evliliklerini birbirlerini çok sevdikleri halde sonlandırıyorlar ama Ali, hemen başka bir kadının koynuna girmekte hiç bir sakınca görmüyor, hatta kadın bir de hamile kalıyor. Bu çocukların da izlediği bir dizi film. Alt mesajdan ben şahsen hiç hoşlanmadım. Erkek dediğin yapar saçmalığından ne zaman kurtulacağız çok merak ediyorum.
Bir başka ve bana göre en büyük saçmalık Mehmetcan’ın kansere yakalanıp, uygun ilik aranmasıyla ortaya çıkıyor. Malumunuz uygun ilik aranırken kardeşler bu konuda hastalığa çare olabiliyor. Hatta bunun için pek çok anne baba hasta olan çocuklarını iyileştirmek için çocuk yapıyor. Öncelik anne baba bir kardeşlerde ancak kardeşlerin ilikleri uymazsa düşük ihtimal de olsa yarı kardeşler de yani anne veya babası bir kardeşler de aday olabiliyor.
İzleyenler bilir Ali‘den hamile kalan Başak‘ın bebeğine bu konuda kimse önem vermedi. Başak, belki de çocuğunu aldıracak bu arada kalmışlığın içinde. Halbuki belki de dünyaya gelecek olan o bebek Mehmetcan’ın hayatını kurtarabilir.
En komedi yan ise Ali ve Sinem‘in sevişerek çocuk yapmaya çalışmaları.. Sen boşanmışsın, evini ayırmışsın, başka bir kadınla evlenmeye karar vermişsin, üstelik o kadın senden hamile tutuyorsun eski karınla her gece görev gibi sevişip çocuk yapmaya çalışıyorsun.
Haberiniz yok mu bu ülkede tüp bebek tedavisi var. Sevişmek zorunda değilsiniz.. Ben açıkçası Küçük Ağa‘yı her ne kadar aileler için yapılmış bir dizi film gibi gösterseler de son derece ahlâka aykırı buluyorum. Reyting uğruna yanlış bilgilendirme yapmak, insanların bilinçaltlarını yanlış mesajlar iletmek bana hiç de adil gelmiyor.
- HandE Yöremen | 19 Haziran 2014