Geçen sezon gitmeye fırsat bulamadığım Hoş geldin Boyacı’ya 5 Kasım akşamı gittim. Erdal Özyağcılar’ı seneler önce Mustafa Alabora’nın yönettiği ‘Maviydi Bisikletim’ adlı oyunda seyretmiştim. Sahnede böylesine keyif veren bir ustayı seyretmek tiyatronun ruhuna dokunmanızı sağlıyor.

Berna Laçin’e gelince açıkçası ekranda sevdiğim biri değil ancak bazı insanlar için durum budur, sahnede kesinlikle parlıyor. Onun yeri bence kesinlikle tiyatro sahnesi.

Donald Churchill’in yazdığı oyunu Arif Akaya yönetmiş ve Erdal Özyağcılar ile Berna Laçin’e Gözde Çetiner eşlik ediyor. Oyunu Tiyatro Martı sahneliyor.

Sınıf farkının insanların davranışlarını nasıl belirlediğini ve denize düşenin yılana sarılma durumunu oyun son derece güzel ve eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Erdal Özyağcılar (Walter) canlandırdığı boyacı ve oyuncu rollerinin arasındaki farkı müthiş bir şekilde belirtiyor. Berna Laçin (Marcia) ise zengin ve evli kadını başı sıkışmadan önce ve sıkışana kadarki hallerini başarılı bir şekilde oynuyor. 

Marcia tatildeyken kocasının odasının boyanması gerekmektedir ancak döndüğünde evinde boyacı Walter ile karşılaşır. İkisi arasındaki ev sahibi, boyacı diyaloglarından sonra eve davetsiz bir misafir gelir. Eve gelen bu kadın kimdir ve Marcia’dan neden intikam almak istemektedir? Peki, Walter bu olaya ne şekilde dahil olacak ve Marcia’yı bu dertten kurtarabilecek midir?

Dekor tasarımını Arif Akaya ve Sırrı Topraktepe üstlenmişler. Özel tiyatrolarda genel olarak dekora pek fazla ağırlık verilmiyor, belli sebeplerden ötürü ancak Tiyatro Martı bu konuda özenli. Ayrıntılı ve renkleri uyumlu bir dekor olmuş. Kostümleri çok beğendim, bir tek Gözde Çetiner’in ilk giydiği kostüm üstüne oturmamıştı.

Oyun o kadar sıcak ki sizi içine alıveriyor. Text ve iyi oyunculuktan başka bir sonuç beklemek olası değil zaten. Seyretmenizi tavsiye ediyorum. Ustaları sahneye her çıktıklarında seyredip o keyfe ermek lazım!  

  • Hande Yöremen 10 Kasım 2016