- Ezop Sahne
Buhran günümüzde ancak böyle anlatılabilir. Edebiyatta en sevdiğim dönem 2. Dünya Savaşı sonrası yazarlarınındır; Sartre, Remarque.. Savaşı değil de savaşın insanları ne hale getirdiğini ustalıkla anlatırlar.
Bihter Dinçel de günümüzde yaşanan acı ve talihsiz olayların etkisini ağır bir şekilde yaşayan Deniz’in hikâyesini anlatıyor. Sokağında patlayan bir bombayla evine kendini hapseden Deniz, çocukluğundan başlayarak anıları arasında bir yolculuğa çıkar.
60’lı ve 70’li yılları yaşayan bazı aileler çocuklarını siyasi olaylardan uzak tutmaya çalışmışlardır. Deniz de neden sürekli engellenmeye çalıştığını sonunda anlayacak mıdır,? Evine hapsolduğu onca ay boyunca anılarındaki yolculuk onu hangi sonuca vardıracaktır?
Oyunda seçilmiş özellikle üç isim dikkatimizi çekiyor: Deniz, Yusuf ve Mahir.. Tabii ki bu üç isim özellikle tercih edilmiş. Oyunda siyasi bir işleyiş yok ama bir dönem ve hatta günümüzde hâlâ yaşanan olayların birey üzerindeki etkisi duyarlı bir şekilde yazılmış ve oyunlaştırılmış. Bihter Dinçel de yazdığı bu oyunu ustalıkla sahneliyor.
Kostümler karaktere uygun, dekor Barış Dinçel’e ait. Barış Dinçel eşyanın şeklini bozmuş, tıpkı Deniz’in altüst olmuş psikolojisi gibi.. Müzikler mutlaka sizi belleğinizde bir yerlere götürecek.. Bazı şarkılara eşlik eden Bihter Dinçel’in sesine de dikkat!
Ezop Sahne’deki bu tek kişilik ve tek perdelik oyunu listenize ekleyebilirsiniz; pişman olacağınızı sanmıyorum. Salon küçük ve koltuklar biraz rahatsız olmasına rağmen bu güzel oyunları boş bırakmazsanız bu ufak sorunun da çözüleceğinden eminim.
Şimdiden keyifli seyirler diliyorum.
- Hande Yöremen | 26 Kasım 2016