Mecbur olduğumuz zamanlar dışında, hepimiz evlerdeyiz. 

Yılın bu zamanı güzel bir seyahat ne kadar güzel olurdu. Şimdi kahvelerimizi hazırlayıp, arkamıza yaslanalım, bu zor günlerin geçtiğini umut edelim ve güzel bir seyahat noktasına göz atalım. 

Braşov!! Ülkemizin yakınında, Romanya’nın gizemli, bir o kadar da güzel şehri. Yılın bu zamanında sisli ve karlı havasıyla insana bir masal âlemi yaşatan Dracula’nın şehri. Dracula demişken, yolunuz düşerse mutlaka, Vlad kalesini ziyaret etmelisiniz. Eski çağlarda, Türk esirlerini kazıklara geçirdiği söylenen ve ‘kazıklı bey‘ adıyla anılan Eflak voyvodasının bu anlatılanlardan daha hazin bir öyküsü vardır aslında. Romanya’da ülkesi ve ailesi için savaşarak ölmüş bir kahramandır. Yıllar sonra Bram Stoker, hikâyeden çok etkilenmiş ve onu bütün dünyada adı unutulmayacak bir popüler kültür ögesine yani ‘Dracula’ya dönüştürmüştür. Kırmızı pelerininle hâlâ dolaşıp, kan içer mi bilinmez ama Braşov’un her yerinde gizem bulmak mümkündür. 

Dracula’nın kalesi olarak bilinen, Bran kalesi dışında birçok tarihi yer gezmek mümkündür. Kont, Bran Kalesi’nde bir kaç kez konaklamıştır, hayatını geçirdiği yer Karpatlar’da bulunan Poenari Şatosu’dur. Roman mutfağına gelince, Osmanlı’dan izler taşır, her lokantada bir et yemeği türü olan ‘gulaş’ bulmak mümkündür. Konaklama seçenekleri çoktur; en iyileri olarak, kent merkezine yakınlığı açısından Braşov Garden Apartment, Roots Villa ve Ceown of Karolina verilebilir. 

Umuyorum ki bu zor günleri atlatıp, bol gezeceğimiz günler gelir ve dünya yine küçük bir yer olur. Herkese iyi gezmeler..

  • Zeynep Çay | 09 Ocak 2021
+ yazılar