Nisan ayında sahiller yaza hazırlığını çoktan tamamlamış olurdu. O güzelim, uzun yaz tüm görkemiyle gelirdi. Oteller, barlar, koylar.. Her yere güneşin rengi, sıcağı değmeye başlardı.
Bodrum ile ilgili size sayfalarca yazabilirim sevgili okuyucu. Benim de en mutlu olduğum yerlerden biridir. Kendimi bildim bileli anılarım var bu güzelim yarım adanın hemen hemen her yerinde.
Şimdi rahatlıkla adını yazabileceğim pek çok mekândan bahsedebilirim çünkü artık hiç biri yok: Kestane, Ora, Sokak, Hadigari, Yettigari.. Hatta düşünsenize Halikarnas Disko bile yok. Tamam, her şey değişiyor bir şekilde. Son 10 yılda özellikle eğlence hayatında çok şey değişti ama Pandemi sebebiyle çok başka günler, geceler yaşıyoruz.
Uzun yıllardır Nisan ayında Bodrum’a gelmemiştim. Özel bir sebeple Bodrum’dayım. İşin ilginç yanı bu zamanda Bodrum böyle kalabalık olmazdı. Oysa şimdi özellikle hava kararınca evlerin ışıkları yanıyor. Yaşadığımız bu son bir senede evleri ya da imkânı olanlar tatil beldelerini tercih etmiş durumda. Karanlık çökünce yanan ışıkların çokluğunu görüyorum. Bu kalabalığa rağmen ürkütücü bir sessizlik hakîm beldeye. Terasa çıkıyorum ve bu sefer barların o parlamayan ışıklarına, duyulmayan seslerine doğru bakıyorum. Rüzgârın uğultusunun içinde Bodrum’u arıyorum.
Öyle bir efkârlıyım işte çok sevdiğim okuyucu.. Tanıdığım herkeste bir yorgunluk, kiminde unutkanlık, çoğunda bıkkınlık ve artık bu kadar uzun zamandır beklemenin yarattığı hayâl kırıklığı var. Bu günlerde biraz müziğe sığınıyorum. Beni en çok motive eden şarkı ise 1967 yılında kaydedilen Darby Slick’in kız arkadaşının onu terk etmesinden sonra yazdığı ‘Somebody to Love’. Şarkının yeniden kaydedilmiş versiyonu bu aralar pek çok yerde çalıyor. Özellikle Türkçe alt yazılı halini paylaşıyorum. Lütfen sözlerini dikkatlice okuyun.
“Sevecek birini istemez misin?
Sevecek birine ihtiyaç duymaz mısın?
Sevecek biri olsa sevinmez misin?
Sevecek birini bulsan iyi olur.”
CAMDAKİ KIZ – KANAL D
Merakla beklenen dizinin ilk iki bölümü yayınlandı bile. İlk bölümde çok umut veren bir yeni dizi film gibi görünse de ikinci bölüm beni biraz hayâl kırıklığına uğrattı. Umarım sonraki bölümlerde toparlarlar.
Özellikle Nur Sürer döktürüyor. Onu izlerken siniriniz bozuluyor ama hayran kalmadan da edemiyorsunuz. Tabii ben başka bir taraftan bakmak istiyorum şu anda, bunların gerçek yaşamdan uyarlama hikâyeler olduğu söyleniyor. Nur Sürer’in canlandırdığı o sahneler gerçekten yaşandıysa ve bu ülkede böyle hadiseler yaşanıyorsa bunlara tanık olan insanlar neden müdahale etmiyor? Bu arada dikkatinizi çekerim, bir valinin eşinden ve kızından bahsediyoruz.
MASUMİYET – FOX TV
Bir anneden bir diğer anne rolüne geçelim. Hülya Avşar’ın Masumiyet’te bu haftaki performansını izlediniz mi? Benim gözlerim yuvalarından fırladı. Kocasına kızdığı, bağırdığı sahneden Hülya Avşar nasıl da bir oyuncu olmadığının altını iyice çizdi hem de defalarca.. Düşünebiliyor musunuz bu dizinin jeneriğinde ilk önce onun adı yazılıyor.
Bir de şunu not olarak düşmek istiyorum bir kenara: İki açık renk gözlü insanın çocuğu koyu renk gözlü olmaz, diye bir bilgi var. Eğer bu doğruysa ya bir cast hatası var ya da İlker’in ebeveynlerinde bir sıkıntı ortaya çıkacak.
SENİ ÇOK BEKLEDİM – STAR TV
Seni Çok Bekledim’in 13. Bölümde final yapacağı yazıldı ama o kadar bile beklenmeden Cuma’dan Çarşamba gününe alındı. Yerine Kuzey’in Oğlu Volkan Konak geldi. Bu arada Volkan Konak’ı çok severim. Onun hakkında daha sonra yazarım mutlaka..
KIRMIZI ODA – TV8
Kırmızı Oda’dan bir süredir kopmuştum ama Nihal ve Zafer’in hikâyesiyle diziye döndüm. Hele ki kadroya Uğur Yücel de katılınca izleme keyfim daha da arttı. Uğur Yücel’i belki de ilk defa böyle bir karakter ile izliyorum. İzlemenizi tavsiye ederim.
Bodrum günlerim biraz yoğun ve karmaşık geçtiği için çok fazla yazamıyorum. Kitabıma da mecburen ara verdim ama umudumuzu kaybetmeyelim. Rakamlar hızla tırmanırken, sevdiğimiz pek çok insan hastalanırken, çaresizliğin içine çekilirken yine de mutlu olmaya çalışmaktan utanmayalım. Ne kadar güçlü olursak düşenleri o kadar büyük güçle kaldırabiliriz. Ben hepimiz için dirayet, metanet diliyorum.
- Hande Yöremen | Nisan 2021
