Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitiren Tekin temel, 1995 yılından itibaren Çiçek Taksi, Hür Adam, Aşk ve Günah, Acı Hayat, Sevdaluk, İntikam, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Afili Aşk gibi birçok film ve dizide rol aldı. Tekin Temel ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Okullu olmak oyunculukta nasıl bir fark yaratıyor?
Dört yıl süren eğitim boyunca öncelikle kendini tanımak, sonrasında bedenini, sesini, ritm duygusunu geliştirmek adına ilk 2 yıl çok fazla egzersiz yapılır. Diğer 2 yıl ise önce küçük tiradlar, sonra ikili üçlü sahneler çalışılarak hem bir oyun metninin yorumlanması hem de dramaturjik çözümlemelerin yapılması adına birçok oyundan yapılan alıntılarla sahne deneyimi artırılır ve son iki yıl yine 3. ve 4. sınıflar bir araya gelerek gerek okuldaki eğitmenler gerekse deneyimli rejisörler rol dağılımı yaparak özellikle klasik oyunların sahnelenmesini sağlarlar. Okulun bireyin oyunculuk yolculuğunda temel adımları atması adına oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Gelen projeleri hangi kriterlere göre değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle senaryo sonrasında katkıda bulunacağım rolün derinliği önemli. Bazen öyle projelerle karşılaşıyoruz ki canlandıracağımız karakterle ilgili başka projelerden örnek gösterilerek bir oyuncu olarak kendi yorumumuzu beklemeden o gösterilen projedeki karakter gibi olur mu acaba diye oyuncu olarak bizden bir beklenti içerisine giriliyor. Bu yaklaşımın beni bir oyuncu olarak o projeye yaklaşırken midemi bulandırıyor üstelik “Siz iyi bir aktörsünüz ve fakat biz yine de bu karakterle ilgili size yakın bir oyunculuk göstermeniz adına bir çekim yapmanızı istiyoruz,” diyorlar. Üstelik bunu diyen şu anda Türkiye’nin en önemli yapım şirketlerinden biri. Tabii ki başka kriterler de var. Mesela bizim tiyatro oyuncusu olarak tipine uygunluk, yaş, neden, niçin, ne zaman vs. gibi sorguladığımız kriterler gibi.
Rollerinize nasıl hazırlanıyorsunuz?
Hazırlık aşamasında ben kişisel olarak diyalektik süreci önemsiyorum çünkü bir karakterin o âna gelene kadar nasıl bir yolculuk yaşadığı benim için çok önemli.
Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?
Pandemi süreci benim daha sağlıklı, daha izole aslında dışarda çok fazla ve önemli bir şey olmadığını, çekirdek ailenin ne kadar kıymetli olduğunu, dostlukların, paylaşmanın, meslekî isteğimin ve özlemimin ne kadar değerli olduğunu anlamamı sağladı.
Oluversin Gari ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Oluversin Gari güzel ve sıcak bir Ege dizisi.
Dijital platformlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Dijital platformlar artık televizyon ve tiyatro gibi aktivite olarak işleyen film ve dizi kavramını yavaş yavaş bitiriyor. Tüm dünyada bu süreç uzun zamandır gelişen bir teknoloji olarak hayatımızda ama yüz yüze iletişime geçmenin çok daha kıymetli olduğuna inanıyorum.
Sanatın hangi dalları en çok ilginizi çekiyor?
Yedinci sanat olarak sinema olmazsa olmaz olan, ruhun gıdası müzik, duvarda asılı duran ama herkesi başka yolculuğa çıkaran bir resim, ayakta dimdik duran bir heykel; kısacası sanatın her dalı.
Yeniden çekilecek olsa hangi filmde, hangi karakteri canlandırmak istersiniz?
Şuana kadar sinema filmi olarak ya da bir dizi karakteri olarak hiç çekilmemiş olan çizgi karakter Red Kid’i canlandırmak isterdim.
- Hande Yöremen 18 Temmuz 2021