Hemen hemen hepimiz için olduğundan daha uzun ama garip bir şekilde sonsuz bir hızla geçen zamanın içinde kaybolmamaya, hızla savrulurken sağa sola çarpıp parçalanmamaya çalışıyoruz.

Masada kaybederken ve kazananı neredeyse hiç yokken bu Ortaçağ gibi bir döneme dönüyor sanatla birlikte.

Bir seneden fazladır duruyorum çünkü uzaktan kumanda ile PAUSE tuşuna bastı Tanrı benim için. Tabii ki aslında bu korkunç bir hızla boşalırken bir yandan dinlenme durağı oldu. Bir yıldır yatarken yenilenmeye başladım.

Kafamın içindeki parmaklarıma ritmini katmaya başladı tekrar..

13 Ocak gecesi sahneye yakın bir koltukta oturdum ve Tanrının harika bir armağan bahşettiği bir insana baktım ve onun nefesiyle nefes aldım.

Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Güneş Zeytinoğlu’nu birinci yıl anma gecesine katıldık. Özel bir geceydi; bir anneyi evlatlarının nasıl da güzel onurlandırdığına tanık olduk.

Bu tarifi zor gecenin çok özel bir konuğu vardı ki salonda birbirinden değerli insanlar vardı; bu özel konuk Güneş Zeytinoğlu’nun değerlilerinden, Banu Zeytinoğlu’nun pırlanta çocuğu Cem Adrian’dı.

Ben o koltukta oturup onu dinlerken o perdelerinin arasında gezdim durdum. Gezerken içime çektim soluğunu. Hatırladım kendimi, yazmam gerektiğini. Gerçi tabii ki hiçbir zaman unutmuyorum ama bazen duruyorum ve yazmıyorum. Cem Adrian o gece beni sarstı; sesiyle konuşmalarıyla o gece orada bulunan herkesi bir sessizliğin içinde kendine tutsak etti. İnsanlara baktım kimi zaman.. Hatta şöyle bir şey diyebilirim biraz da abartarak. Herkes nefes almayı bıraktı Cem Adrian hepimizin yerine nefes aldı o gece.. Biz o süreyi onunla yaşadık.

Şarkılarını bütün dijital platformlardan dinleyebilirsiniz ama onu mutlaka sahnedeyken görmelisiniz.. Gözlerini kapatıyor. Sanki şarkı söylerken bir yere gidiyor ve oradan aldıklarını bize getiriyor. Bir yuvadaki kuşlar gibiyiz. Hepimize üflüyor içindeki sonsuzluğu.

İstiyorum işte yapacak bir şey yok. Bu dünyada yapılmış bütün şarkıları bir kez olsun mutlaka söylesin. O söylesin; çocuk gibiyim. Arsızım.

Ben Cem Adrian ile boğulmayı göze alırım çünkü onun nefesi hepimize yeter.

  • Hande Yöremen 15 Ocak 2023
Website | + yazılar