2021 yapımı bu filmi geçtiğimiz akşam Prime’de izledim. Ben Affleck’in oynadığı bir film için izleyebilirim, diye düşündüm.

Filmi sonuna kadar izledim ama zevk alarak değil. Sıkıcı bir film ve sıkıcılığıyla sizi boğuyor ama öldürmüyor.

Filmde bir çocukla dayısının hikâyesi anlatılıyor. Evet, her konuda film yapılabilir belki ama ben biçimciyimdir, bu film benim tahammül sınırımı zorladı. Çok kötü bulduğum filmler izledim, bu onlardan biri değil ama yine de alt sıralardaki yerini aldı bana göre.

Hayatı hiçbir yere varmayan insanların olduğu bir yerde bir çocuğun Yale’e girmesine  ve bitirmesine rağmen yine de o dünyadan çıkamadığını görüyoruz. İçinde Ben Affleck’in de olduğu bu filmde bazı sahneler Good Will Hunting’in çok çok çok kötü kopyası gibi.

J. R. Moehringer’in aynı adlı 2005 tarihli anı kitabından uyarlanan filmin senaryosunu 

William Monahan yazmış ve filmi George Clooney yönetmiş. Bence Ben Affleck de Clooney hatırına bu filmde oynamış.

Film bir dönem filmi, J.R.’yi ve annesini, babası çok küçük yaştayken terk ediyor ve etrafındaki hemen hemen herkes travmatik bir insan olması gerekiyormuş gibi davranıyor. Zaten filmdeki herkes kaybedenler kulübü üyesi gibi. 

Dayısının bu küçük çocuğa onca katkısına rağmen J.R. neredeyse tamamen aptal ve küstah biri gibi olması beni çok gıcık etti. Hani resmen insana yaptığın hiçbir şey işe yaramaz, der gibiydi. Bir anı filmi ama neden bu filmi yaptınız? Bunlar da başrolümüzün anıları, biz çektik, siz de izleyin.

Bence boşuna vakit kaybetmeyin. Ben zaman kaybı sayılabilir, diyorum. Şu da var, filme başlayınca sonuna kadar izleyeceğinizden de neredeyse eminim.

Bu arada J. R. Moehringer, Pulitzer ödüllü bir gazeteci ve yazar. Prens Harry’nin kitabı da onun elinden çıkmış.

  • Hande Yöremen | 20 AĞUSTOS 2023
+ yazılar