Hiçbir sebep yokken, çok sıradan bir öğle yemeğinde sorulan bir soruya cevaben söylediğim söz..
Öfkem geçmiş mi, artık daha çok düşünüp daha az mı hareket ediyorum?
Kendimden beklenmeyen bir sabır ve sükûnet ile “kimseyi öldürecek kadar sevmediğimi”
söyleyebiliyorum.
Hayat tuhaf bir denge işi, eskiden beni delirten şeylere şimdi çok dingin yaklaşabiliyorum ve
soruyorum kendime “niye böyle sakinim” , çevrem beni çözümcü ve uzlaşmacı olarak tanıyor , oysa
içimde kavgacı bir çocuk var biliyorum.
Bütün bunlar yaş denen konuyla alakalı; evet, yaşlanıyorum ve bu sebepten kimsenin aradığım
dinginlikten beni uzaklaştırmasına izin vermiyorum.
40’lı yaşlarda demek ki böyle oluyormuş, ne istediğini biliyormuş insan..
Eskiden olsa cebimde bir isim listesi ve yeteri kadar kurşunum var derdim ama şimdi öldürmek o
kadar kolay ki, daha merhametli çözümler falan değil düşündüklerim, ölmeyi dileyecek hale getirme
fikri daha acımasız geliyor. Böyle biri ya da birileri var mı aklımda hayır.. O kadar sakinim ki..
Tuana Eray Baran |