Evlilik, derinlere gömülmüş dürtüler, tarihin yükü ve yeni sağın yükselişi hakkında keskin bir hiciv.

Babalarından kalan evde A. Hitler imzalı bir resim bulan kardeşlerin geçmişleri ve gelecekleri üzerine hesaplaşmalarını konu ederken zor tartışmaları yüksek dozda mizahla bezeyerek ezbere tepkileri bozuyor.

Siyah Beyaz ve Renkli’nin yeni oyunu ‘Gece Diyarı’nı 19 Ocak’ta Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gala akşamında seyrettim.

Dünyaca ünlü Alman yazar Marius von Mayenburg’un efsanevi oyunu ‘Gece Diyarı’nın yapımcılığını Salih Bademci, yönetmenliğini Michael Önder üstlendiler. Oyuncu kadrosunda Çağrı Şensoy, Güneş Sayın, Hüseyin Sevimli, İmer Özgün Bademci ve Yağmur Kaşifoğlu Tosun yer alıyorlar.

Oyunu seyrederken ve sonrasında düşündüklerimden sonra oyun hakkında detaylı yazılmış yazıları okudum. Tam olarak aklıma gelenler hedeflenmiş. Bu da benim açımdan oyunun iyi yazıldığını, yönetildiğini ve oynandığını gösteriyor.

Gece Diyarı’nda babalarını kaybeden iki kardeş, evi boşaltmak için eşleriyle birlikte babalarının evine geliyorlar. Her iki kardeşin de babalarına mesafeleri farklı. İzlerken her ailede yaşanan bir yaklaşım bu; kardeşlerin babalarına ve birbirlerine olan mesafeleri. Evi boşaltırlarken tavan arasında A. Hitler imzalı bir resim buluyorlar ve işte bundan sonra olay başlıyor. Bu noktadan sonra hayata bakışlarının nasıl değişiklik gösterebildiğini, eşlerin ilişkilerini yeniden biçimlendirdiklerini de görüyoruz. Ne de olsa koşullar değişirse sonuçlar da değişiyor. İdeolojiler, parayla ilişkiler, birbirleriyle ilişkileri gözler önüne seriliyor. Kendi değerlerini birbirlerine nasıl da dayattıklarına tanık oluyoruz. Haklı olan kim peki? Ben en çok bunun üzerine düşündüm.

Tavan arasında bulunan bir A. Hitler resmi, ailede olan bir Yahudi gelin, günümüzdeki İsrail olayları.. Oyun sınırları oldukça zorluyor. Üstelik bunu sizi zaman zaman güldürerek yapıyor. Bence bu oyunda kahkaha aynı zamanda bir perde. Ne kadar gülerseniz gülün sinir bozucu gerçekler de burnunuzun ucuna kadar dayanıyor. Biraz rahatsız da oluyorsunuz. Sahnede tartışan aile bireylerini görünce taraf tutmaya kalkışabiliyorsunuz. Oyunun yönetmeni soruyor:

Biz ülkelerimizin geçmişte yaptıklarından sorumlu olabilir miyiz? Ya bugün yaptıklarından? Şahsen yapmadığımız şeylerin yükünü ve vicdan azabını taşıyabilir miyiz? Peki, o geçmişin ülkeye kazandırdıklarından hâlâ faydalanıyorsak?”

Oyunculukları çok beğendim. Özellikle İmer Özgün Bademci çok iyiydi. Neredeyse gerçekten oynadığı karakterle aynı görüşü paylaştığını düşünebilirsiniz. Haklı mı haksız mı ona seyrederken siz karar vereceksiniz. Güneş Sayın’ı da çok beğendim. Karakterini canlandırırken bir an bile sapma yapmadı. Çağrı Şensoy da yine aynı şekilde çok iyi. Hüseyin Sevimli çok sempatik ama diksiyonla ilgili bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Yağmur Kaşifoğlu Tosun’u da uzun süreden sonra görmek beni memnun etti. Alman bilirkişi rolünde çok başarılı buldum.

Dekor oyuna hizmet ediyordu ve hakkı verilmiş. Işık ve seste bir sorun yoktu. Kostümler olması gerektiği gibiydi. Sadece Çağrı Şenlen vücut ölçülerine daha uygun bir kostüm giyebilir. Zira oyunculuğunun hiçbir şekilde gölgelenmesini istemem. Yeni bir oyun olmasına rağmen uzun süredir oynanıyor gibiydi. Gözüme batan, kulağımı tırmalayan hiçbir nokta yoktu. Oturduğum yerden keyifle ve dikkatle oyunu seyrettim.

Gece Diyarı (Nachtland), keyifli izleyebileceğiniz, olayların üzerine sizi düşündürebilecek bir oyun. Kendinizi bazı sorgulamalar içinde bulmanız çok olası. Bence sorgulamalıyız da..

Oyun hakkında bilgi almak için: siyahbeyazverenkli

VSahne Hande Yöremen Gür
Gece Diyarı (Nachtland) | Siyah Beyaz ve Renkli

GECE DİYARI (Nachtland)

Evlilik, derinlere gömülmüş dürtüler, tarihin yükü ve yeni sağın yükselişi hakkında keskin bir hiciv

KÜNYE

Yazan: Marius von Mayenburg
Yöneten: Michael Önder
Oynayanlar: Çağrı Şensoy / Güneş Sayın / Hüseyin Sevimli / İmer Özgün / Yağmur Kaşifoğlu

Sahne Tasarımı: Cemre Bulak
Işık Tasarımı: Önder Arık
Kostüm Tasarımı: Naz Özturna
Yönetmen Yardımcısı: Kadir Yıldırım
Proje Asistanları: Damla Selen Ekizler, Özgür Karaböcek
Fotoğraf: Kübra Alptekin
Afiş Tasarımı: Metin Toplu
İllüstratör: Devrim Kunter

Oyun Süresi: Tek Perde / 95 Dakika

Yazdığı her oyunla gündem olan, Almanya’nın önde gelen çağdaş yazarlarından Mayenburg’un kaleminden Gecediyarı’nda Nicole ve Phillip’in babası kısa süren bir hastalığın üzerine ölmüştür. Geriye çer çöp dışında kalan tek şey çatı katında saklanmış bir tablodur. Siyah tahta bir çerçevenin içinde, suluboya ile yapılmış bir kilise resmi. Resimin köşesinde bir imza. A. Hitler. Kardeşler ve eşleri şoka girer. Bu ailenin geçmişinde hiç Nazi olmadığı söylenmiş onlara. Şimdi bu resmi ne yapmalı? Yakmalı mı, satmalı mı? Kim böyle bir şeyi ister? Bundan para kazanmak etik midir? İşte bu soruların cevapları iki kardeşin ve onların eşlerinin, kendi geçmişlerini, aile geçmişlerini ve Almanya’nın geçmişini sorgulamalarını sağlayacak. İttifaklar bozulacak, baştan kurulacak. Marius Von Mayenburg’un yazdığı bu hiciv dolu kara komedide Almanya kendi zor mirası ile yüzleşirken karakterler de hayattaki duruşları ve kimlikleri ile sınanacak.