“Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi..”  Kalbimizde iz bırakan Suat Derviş’e, Reşat Fuat Baraner’e, Nazım Hikmet’e ve Gülriz Sururi’ye sevgiyle..

Tiyatroyu o kadar çok seviyorum ki, dün seyrettiğim oyundan sonra bir kere daha bunu altını çizerek söylemek istiyorum: “Tiyatroyu çok seviyorum!”

25 Ocak akşamı Muhsin Ertuğrul’da, 3. senesine devam eden ‘Fosforlu Cevriye’yi seyrettik. Günler öncesinden belliydi gideceğimiz ve 3 saat sürdüğünü zannettiğimiz (3,5 saat kadar sürüyor) oyunu uyuyakalmadan nasıl seyredeceğimizi düşünüyorduk. İBB Şehir Tiyatroları’nın oyunları hep çok uzun sürer.

Oyun başladığı andan itibaren biz Galata’da ve Topağacı’nda bulduk kendimizi.. Sanki yaşanan o anın içine girdik ve orada o anda olan her şeye tanıklık ettik. Ne uyuyakalması? Neredeyse gözlerimizi kırpmadık!

Size Fosforlu Cevriye’den bahsetmek istiyorum. Cevriye, annesini ve babasını hiç tanımadığı için yıldızlardan doğduğuna inanıyor, sokaklarda büyüyor. Oyundaki bir karakterin de dediği gibi o bir ‘hayat bayanı’. Hayatını kazanmak pardon karnını doyurabilmek için bedenini satıyor. O kadar güzel ki erkekler onun için birbirine giriyor, kadınlar onu kıskanıyor. Hayat kadınları, birinin kapatması olup kendine ait bir evde yaşamayı hayâl ederken o kimseye ait olmak istemiyor. Hatta oyundaki şarkılardan biri bunun üzerine, tek bir erkekle bütün ömrü birlikte geçirmemek gerektiği ile ilgili.. Tabii ki günün birinde bizim Fosforlu Cevriye de bir erkeğe sevdalanıyor. Hem de ne sevda onunki, kara sevda.. Bu aşk da imkânları zorluyor; sevdiği erkek siyasi bir suçlu ve aranıyor. Bundan sonrasını seyretmek için bilet almanız gerekiyor. O biletleri alıp seyrettiğinizde iddia ediyorum ki bu oyunu tekrar seyretmek isteyeceksiniz. Bilet fiyatları inanılmaz; seyretmezseniz ayıp olur zaten. Bu arada ben bu oyunu mutlaka tekrar seyredeceğim.

İBB Şehir Tiyatroları Bilet Fiyatları

Size önce oyunun yazarından biraz bahsetmek istiyorum. Bu konuda ayrıntılı bilgiyi VSahne’de okuyabilirsiniz.

Suat Derviş, Osmanlı’nın son dönemlerinde başladığı muhabirlik, köşe yazarlığıyla beraber, Cumhuriyet Türkiyesi’nin önemli gazetecilerinden ve eserleri pek çok dile çevrilen en üretken, öncü kadın yazarlarından biri. Aynı zamanda siyasi bir isim. Türk tarihinde önemli isimlerden biri. Bilmek gerekiyor bence. Hapis cezasına çarptırıldığı bir dönemde (1944-1945) dostları tarafından bile yalnız bırakılan Suat Hanım, yazı dizisi olarak Fosforlu Cevriye’yi yayınlıyor. Yayınevleri Fosforlu Cevriye’yi kitap olarak basmayı reddediyorlar. İki kez beyaz perdeye aktarılıyor. Suat Hanım ise Fosforlu Cevriye’yi o zamanlar genç bir aktris olan Gülriz Sururi’nin oynayacağı bir müzikal olarak sahnelenmesini çok istiyor. 1972’de Suat Derviş aramızdan ayrılıyor ve seneler sonra Gülriz Sururi, Fosforlu Cevriye’yi uyarlıyor.

Müzikal ile ilgili şunu da mutlaka belirtmek isterim, Fosforlu Cevriye bir hayat kadını evet ama onun bir hayat kadını olduğunu unutun, kişiliğine bakın; duruşuna, tavrına.. Cevriye aslında Suat Derviş; inandıkları uğruna korkmadan, çekinmeden mücadele eden, istediği gibi olmak için büyük bedeller ödeyen çok önemli bir kadın o. Bu müzikali seyrederken ya da kitabı okurken bunu aklınızın bir köşesinde tutun lütfen!

Suat Derviş’in kült romanı Fosforlu Cevriye.. Usta isim Gülriz Sururi’nin uyarlaması.. Müziklerini Oğuzhan Balcı’nın bestelediği bir müzikal.. Üçüncü sezonundaki oyunun yönetmeni ise Yelda Baskın.

Oyuncuların hangi birinden başlasam bilemem çünkü hiçbirine haksızlık etmek istemem. Irmak Örnek, Binnur Şerbetçioğlu, Nur Saçbüker Otan, Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Çağatay Palabıyık, Direnç Dedeoğlu, Elif Verit, Emre Yılmaz, Esra Ede, Hakan Örge, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman, Zeynep Ceren Gedikali..

Her biri birbinden şahane.. Irmak Örnek ve Ayşe Günyüz Demirci (Hedwig ve Angry Inch’i de unutamam) nasıl da güzel şarkı söylüyorlar. Tabii ki oyunda ‘Karakolda Ayna Var’ şarkısı da yer alıyor. Orkestra şefi uzun yıllar öncesinden tanıdığım Hakan Elbir.. Bu oyunu seyrederken yıllar öncesine, okul yıllarına gidiverdim. Aklıma Lüküs Hayat, Kuyruklu Yıldız Altında, .. geldiler. Hakan Elbir de hep oradaydı.. Bu sahnelerden kimler geldi, kimler geçti, daha da kimler geçecek..

Dekor, bir dekor sihirbazı Barış Dinçel’e ait. Ne zaman bir dekor sizi çok etkilerse bilin ki Barış Dinçel ismi vardır orada. Oyunda döner sahne kullanılıyor. Ses, ışık muazzam.. Sanki bir masalın içinde dolaşıp duruyorsunuz. Kostümler harikaydı. Oyunun neresinde durursanız durun her bir yerinde yıldızlar parlıyor. Ben bu kadar övgü dolu yazılar yazmam bilirsiniz ama böyle bir oyun seyrederken de başka ne, nasıl yazabilirim? Oyunun boyunca ve oyunun sonunda alkışlar hiç dinmedi.

2 perdelik bu oyun 3,5 saate yakın sürüyor ama bir daha baştan oynasalar aynı şekilde seyretmeye devam ederdim. Oyun biterken ki bitmesin istedim, uzun süredir Muhsin Ertuğrul’da oyun seyretmediğimi hatırladım. Derhal Şehir Tiyatroları’ma dönmek istiyorum. Gerçi Kadıköy yakasında sahneler azaldı. Haldun Taner sahnesinin akıbeti ne durumda bilmiyorum. Bitmeyen bir restorasyon çalışması sürüyor. Bir an önce açılmasını istiyorum. Aynı şekilde devlet tiyatroları sahneleri de kısıtlı Kadıköy yakasında.. Geç saatte biten oyunlar için ulaşım çok sıkıntılı oluyor. Oysa ki salonlar doluyor, talep çok. Tiyatronun herkes için çok kolay ulaşılabilir olmasını istiyorum.

‘Fosforlu Cevriye’yi mutlaka en azından bir kere daha seyretmek istiyorum. Kusura bakmayın TV bağımlısı olabilirsiniz, o her akşam saatlerce dizi filmleri de izliyor olabilirsiniz ama kalkın lütfen ve tiyatroya gidin. Lüküs Hayat’ı, Fosforlu Cevriye’yi, Cibali Karakolu’nu, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı’nı, Kuyruklu Yıldız Altında’yı seyretmiş olmalısınız.

Fosforlu Cevriye ve daha pek çok oyun için geç kalmış değilsiniz. Lütfen bu oyunlara gidin ve o koltuklarda bambaşka dünyaların içinde yolculuk edin!

Oyun hakkında bilgi almak için: Fosforlu Cevriye

VSahne Hande Yöremen Gür FOSFORLU CEVRİYE | İBB Şehir Tiyatroları

FOSFORLU CEVRİYE

Oyunun Kadrosu
Yazan: Suat DERVİŞ
Müzik-Besteci: Oğuzhan BALCI
Uyarlayan: Gülriz SURURİ
Yöneten: Yelda BASKIN
Oyuncular: Ayşe Günyüz Demirci, Besim Demirkıran, Binnur Şerbetçioğlu, Çağatay Palabıyık, Direnç Dedeoğlu, Elif Verit, Emre Yılmaz, Esra Ede, Hakan Örge, Irmak Örnek, Nur Saçbüker Otan, Samet Silme, Tuğrul Arsever, Yağmur Damcıoğlu Namak, Yunus Erman, Zeynep Ceren Gedikali
Dramaturg: Gökhan AKTEMUR
Orkestra Şefi: Hakan ELBİR
Dekor Tasarımı: Barış DİNÇEL
Kostüm Tasarımı: Tomris KUZU
Koreograf: Maral CERANOĞLU
Işık Tasarımı: Kemal YİĞİTCAN
Efekt Tasarımı: Gökhan SUNA   
Dekor Uygulama: Sırrı TOPRAKTEPE
Kostüm Uygulama: Onur UĞURLU
Korrepetitör: Sinan ARSLAN
Yardımcı Yönetmenler: Ceren HACIMURATOĞLU-Gözde İpek KÖSE
Reji Asistanları: Aybar TAŞTEKİN-Cafer ALPSOLAY
Oyunun konusu: Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Cevriye’nin daha önce tanıdığı erkeklere hiç benzemeyen ve ona “siz” diye hitap eden bu Adam aslında gizli yaşayan bir idam mahkûmudur. Cevriye onu tanıdığı günden sonra artık bambaşka bir “insan” olmuştur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır.