Erkek egemen dünyasında ‘kadın’ olmak.. Öncelikle ‘kadın’ olmak. Bir kız çocuğu olarak doğmak, dişi olmak. Kulağa nasıl geliyor, göze nasıl hitap ediyor? Her coğrafyada zor kadın olmak. Bir şeylere zorlanmak, katlanmaya çalışılmak, tabulara boğun eğmek ve/ veya onları yıkmaya çalışmak, bunların uğruna savaşmak gerekirse ölmek kadın olmak.
Yazarlar
Yazarlar, makalelerini bu siteye göndererek çalışmalarının özgün olduğunu ve kendileri tarafından kaleme alındığını; daha önce yayınlanmamış veya değerlendirmeye sunulmamış olduğunu; diğer kaynaklardan (kendi kaynakları dahil) alınan orijinal fikirler, veriler, bulgular ve materyaller uygun şekilde belgelenmiş ve alıntılanmış olduğunu; çalışmalarının gizlilik hakları ve fikri mülkiyet hakları dahil olmak üzere başkalarının haklarını ihlal etmediğini; sağlanan verilerin kendi verileri olduğunu ve bu verilerin doğru olduğunu beyan eder. Uygun alıntı yapılmadan kısmen veya tamamen intihal site tarafından kabul edilemez. Siteye gönderilen makaleler, intihal önleme yazılımı kullanılarak özgünlük açısından kontrol edilmektedir. Yayınlanmış diğer eserlerle kabul edilemez düzeyde benzerlik içerdiği tespit edilen yazılar derhal reddedilir.
“Kimseyi öldürecek kadar sevmiyorum”
Hiçbir sebep yokken, çok sıradan bir öğle yemeğinde sorulan bir soruya cevaben söylediğim söz..Öfkem geçmiş mi, artık daha çok düşünüp daha az mı hareket ediyorum?
“Benim güzel ve yalnız ülkem”
İlk duyduğumuzda ne tepkiler vermiştik, ne demek istedi, neden söyledi, uluslararası platformda gerek var mıydı? vs vs adam haklıymış.
Bir Ebr-i bahar Ebemkuşağı renginde
Sonbaharın ince melankolik havası. Her yanda kokuyor sarı yaprak kokusu. Erken inen akşamlar ve hüzünlü veda eden güneş. Kızıl bir top misali varıyor başka diyarlara koca tepelerin ardında. İçimizde tutamadığımız, sarıp sarmalayamadığımız zamanın çaresizliği..
Her Şey Yolundaymış Gibi..
Yeni çağın en büyük ve en önemli cümlelerinden biri, ‘Her Şey Yolundaymış Gibi..’ Bir düşünelim “miş gibi, muş gibi” yaptığımız ve davrandığımız ne çok şey var ve en acısı o kadar alışmışız ki öylesine söyleyiveriyoruz…
Midye
2000’li yıllar gecenin bilmediğim bir saati çok geç değil ama..Taksim’de sahnede Mor ve Ötesi’ni izliyorum, barda oturup üstelik içtiğim kaçıncı içki, hatırlamayacak kadar çok içmişim ama ne yazık ki aklım yerinde..
Sezen, aşk ve sonsuzluk
Sezen Aksu ‘Biliyorsun’ şarkısını çoğumuz biliriz. Acılı ve buruk bir yanı var bu şarkının. Ne zaman bir hüzün bulutu gelip kirpiklerimin üzerine yerleşse kendimi bu şarkıyı dinlerken bulurum. İçinde farklı renkler, farklı sesler, binbir melodi. Çaresizliğinin, iliklerine kadar hissedilen aşkın suskun göz yaşları. Sessiz sesiz ağlamak gibi.. İçin için..
Ruh Vampirleri
Kadınlar ve erkekler ne kadar birbirinden bağımsız yaratılanlar. Oysa arkadaş olsunlar diye yaratılmadılar mı?
Erenköy’de
Ben bu dünyada en çok seni sevdim. O kız hâlâ seviyor seni. Sadece artık ben, o değilim. Sana kavuşmaktan ziyade ben’i bulmaktır nihayet.
Çaresiz Şövalye
Zamanın içinde zamansızlık gibi bir şey bu. Nereye gidiyor bu insanlar, nereye kayboluyorlar? Oysaki durdukları yerdeler. Her gün işlerine gidiyor, masalarına oturuyor, akşam evlerine dönüyorlar. Her akşam ışıkları yanıyor evlerin, peki ışıkların ardında ki yalnızlık?